Kardiyovasküler hastalık olarak da bilinen kalp hastalığı terimi , koroner kalp hastalığı , kalp krizi ve kalp yetmezliği de dahil olmak üzere kalbi ve kan damarlarını etkileyen çeşitli kalp rahatsızlıklarını kapsar. Kalp hastalığı koşulları, kalp kasını doğrudan etkileyen sorunlardan, kalbi ve vücudun diğer kısımlarını besleyen çevredeki kan damarlarıyla ilgili sorunlara kadar değişebilir.
Kalp Hastalığı İçin Risk Faktörleri
Yaş
Cinsiyet
Aile öyküsü
Temel sağlık koşulları
Sigara ve aşırı alkol tüketimi
Fiziksel hareketsizlik
Kötü beslenme
Uyku eksikliği
Yüksek stres
Yaşınız arttıkça kalp hastalığı riskiniz de artar. Ulusal Yaşlanma Enstitüsü'ne göre, 65 yaş ve üzeri kişilerin kalp krizi geçirme, felç geçirme veya koroner kalp hastalığı ve kalp yetmezliği geliştirme olasılığı daha yüksektir .
Yaş, yaşam tarzı seçimlerinin kümülatif etkileri ve vücudunuzun ve kardiyovasküler sisteminizin doğal yaşlanması da dahil olmak üzere bir dizi faktör nedeniyle kalp hastalığı riskinizi etkiler. Daha da önemlisi, genç yaşta yaptığımız eylemler yaşlandıkça bu riski doğrudan etkileyebilir.
Tarihsel olarak, kadınların kalp hastalığı görülme sıklığı erkeklere göre genellikle daha düşüktür. Ancak Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine göre, kalp hastalığı hem erkekler hem de kadınlar için önde gelen ölüm nedenidir.
Hipertansiyon, yüksek kolesterol düzeyleri, otoimmün bozukluklar ve diyabet gibi sağlık koşulları, kardiyovasküler hastalık için önemli risk faktörleridir. Altta yatan sağlık koşulları, kalbin ve kan damarlarının yapısını ve işlevini doğrudan etkileyerek kardiyovasküler sisteminizi hastalıklara karşı daha savunmasız hale getirebilir.
Sigara içmek aynı zamanda kalp hastalığının da önemli bir nedenidir. Sigara içmek kan damarlarınızın sertleşmesine ve iltihaplanmasına neden olur, bu da kan damarlarını daraltabilir ve kalp rahatsızlıklarına yol açabilir. Düzenli fiziksel aktivite, kalp sağlığını korumak ve kalp hastalığına katkıda bulunan koşulları önlemek için çok önemlidir.
Aktif olmak kalp kasının güçlenmesine yardımcı olur, bu da kan pompalamada daha etkili olmasını sağlar; hareketsizlik ise kalbin zayıflamasına yol açarak kalbinize ve vücudunuzun geri kalanına kan ve oksijen iletilmesinde zorluk yaşanmasına neden olabilir.
Düşük düzeyde egzersiz aynı zamanda kilo alımına yol açabilir ve obeziteye neden olabilir; bu da insülin direnci, vücuttaki iltihaplanma ve kardiyovasküler sistem üzerindeki aşırı yük gibi faktörlerden dolayı artan kalp hastalığı riskiyle ilişkilidir.
Kötü beslenme, kalp hastalığının gelişmesine önemli bir katkıda bulunur. Kızartılmış gıdalar, tam yağlı süt ürünleri ve işlenmiş gıdalar gibi doymuş ve trans yağ oranı yüksek gıdalar, kalp hastalığı için önemli bir risk faktörü olan LDL veya "kötü" kolesterol seviyenizi yükseltebilir.
Aşırı sodyum ve şeker alımı da riskinizi artırır. Şekerli içecekler, ilave şeker açısından zengin gıdalar, işlenmiş gıdalar ve fast food genel sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebilecek gıdalardır. Meyve ve sebze alımının olmaması aynı zamanda kalp sağlığınızı destekleyen ve kalp hastalığı riskinizi azaltan temel besin maddelerini, antioksidanları ve lifleri de kaçırdığınız anlamına gelebilir.
Akdeniz tipi beslenme kalp damar sağlığınızı korumak için en iyi diyet modellerinden biridir. Unutmayın ki sürdürülebilir olmayan herhangi bir beslenme modeli ile uzun vadede davranış değişikliği sağlamak oldukça zordur. Kısa vadede hızlı çözümlere değil, uzun vadede etkili ve sağlıklı yöntemlere başvurun. Sağlıklı günler dilerim.