İnsan gelişim, öğrenme, öğretimle zorlu yaşamsal sürecin sonunda düşünüş ve davranışlarımızı etkileyen bir çok deneyim ve tecrübelerden oluşmaktadır. Düşünüş ve davranışlarımızı sağlıklı sürdürebilmenin önemini kavrayarak çözümsüzlüklerin kendimizde oluşan sadece geçici kurgular olduğunu anımsayabilme kabiliyetine sahip olabilmektir. İnsanların birbirleriyle iletişim kuramamasıyla oluşan zedeleyici sosyalleşme zamanla sadece nefes alıp veren, kendinden başkasıyla olamayan asosyal birine dönüştürür. Oysa ki insan her daim toplumla iç içe olup duygu alışverişine hazırdır. Benliğimizde olup bitenlerin varlığından haberdar olmadan yaşamımızı idame edebilme gayretindeki bizlerin nihai uyanışa şahit olabilmektir gayemiz..

Her bireyin kendine has duygu ve düşüncelerin olduğunu ve doğanın kanunu gereği bunların zamanla değiştiğini daha karmaşık bir hale geldiğinin farkındalığıyla beceriler geliştirilecektir. Sosyal dünya ile etkileşim içinde ve bu dünya içinde varlığının ehemmiyetine varacaktır. Öğrenme, tekrar veya yaşantı sonucu davranışta gözlenen kalıcı değişiklikleri kapsar. Gelişim ise, büyüm olgunlaşma ve öğrenme süreçleri açısından gözlenen değişiklikler kümesidir ki, kalıtım ile çevrenin etkileşimi neticesinde gerçekleşmektedir. Kişinin gelişimini etkileyen çevre çok geniş bir kavramdır. İçinde yetiştiği kültür, akrabaları, ailesi,iş veya arkadaş çevresi, okulu, öğretmenleri, ana-baba tutumları, doğum sırası, cinsiyet, boşanmalar ve göç olgusu gibi hususların tümü bireyin fiziksel, bilişsel veya psiko-sosyal gelişimini etkileyebilmektedir.

 Dünyevi zevklerin verdiği haz ile hayatını heba edenler yalnızca yalnızca nefislerini memnun ettiklerinden bihaberdirler. Toplumun kendi ahlaki değerleri geleceğe umut olmalıdır. İnsanların kanaatimce yanlış anlama kılavuzu edinmeleri elzemdir.Yaratıcı ve üretken olabilmek ve gelecek kuşakların yetiştirilmesine yönelik sosyal sorumluluklar üstlenebilmek erdemliliği bireyin özgüvenini yansıtacaktır. Kendi geçmişiyle ilgili değerlendirmelerinde, geçmiş yaşamı hakkında olumlu duygulara sahip olmak ya da başarısızlıklarla dolu bomboş bir yaşam algısı içinde, hayal kırıklıkları ve umutsuzluk duyguları geliştirmiş olmalı insan, her canlının evrende bir hikayesi olur, mesele bu hikayeleri nasıl yönlendireceğimize karar vererek içimizdeki o azmi, hırsı dışarı çıkarmaktır. Her şey bizde biter..