Yaşamımızda herkes mücadele ederken, engellerle karşılaşarak çabalarken, adilane olmasada bi şekilde karşılığını az veya çok almaktadır. Tutkularının esiri olmaksızın hedeflerine yönlenen insanların en fazla zamane yaşadığı psikolojik duygulardır ki bir çoğunu farkında olmayarak atlatamayarak kırılganlıkları ruhlarına işlemektedir. Çevresindekilere daha fazla baskı uygulayarak istenç dışı tepkilemelerle karşılaşmaktadırlar. Oysa ki her insanın farkındalığı olup bunun bilinciyle hareket edebilmek erdemliliğini kendimize kazandırmalıyızdır.

Çevremizde bizi dostça doğrulayarak fikirlerinizi paylaşabilen mamafih hatalarınıda özgünsel biçimde incitmeyerek hissettiren dostlara ihtiyaç vardır. Seçeneklerimizi kendimiz belirleyebilmeliyiz, çok fazla çalışarak yol açacak ve bolca sevgi saygıyı empatiksel kazandıracak seçeneklerimizle yaşamımızı renklendirmeğe gayret göstermeliyizdir. Herkesin bakış açısına saygı duyarak doğruyu yanlışı görmesine de fırsat vererek zamana bırakmak ihtiyaçtır.

Huzur ve mükemmeliğin sığınağı içimizde sırdır. Bizlere düşen onu zamanı gelince çıkarmaktır. Olası her yaşanmışlıkların bizlere kazandırdıklarıyla kendimizi nasıl geliştirebileceğimizdir. Başkalarının açtığı yarayı onarma mecburiyetinde olmadığımız gibi sorumluluğunu da almak zorunda değiliz. Sonrasında olası felaketlerin yaşanılmaması için önceden düşünülmesi gerekli. İrademiz dışında gelişecek şeyler üzerinde temkinli olarak zamana bırakılması doğru prensib anlayışı olduğudur.

Kendimize arada sormak gerekir ‘’Neden kendinizi her an olabilecek bir riskin içine sokmak için çaba sarf ettiğim..’’ ileride sorunlarla başedebilecek özgüvene sahip olduğunuzdandır. Geçmişe dayandırılan deneyim ve tecrübelerinizle ekibinizinde uzmanlığı size güven vererek bu işin üstesinden gelebileceğiniz kanaatiyle kendinizi adarsınız.

Bazen hayatta çok fazla gelir olaylar, sürtüşmeler, yorgunluklar asli olan bunlara değermi.? hedefe varılınca alınacak ödül veya ödüller..! İnsan kendini sürekli aşma çabasıyla daha fazlasının peşinde olur. Farkında olmaz ki bazen yüzeye geri çıkabilmek için daha da derine batmanız gerekebilir. Artık geri dönüş olmadığı artık sürdürebilinirlikte hırsın ön planda olduğudur. Kanıtlanması gereken bir yolculuk olduğudur.

Dostça doğrulayan dürüst insanlarla çevrenilen sosyal platformlarda ego, kibir ve hırsına kapılmadan saygı sevgi çerçevsinde sürdürülmesi daima kazandıracaktır. Olası hallerde geri dönüşü olmayan çöküşün başlangıcıyla yüzyüze kalınması an meselesidir. Başkalarının fikir, düşünce ve hissiyatlarına önem vererek ortak kararlara varabilmektir.