Sosyal güvenlik ve vergi borçları gibi mali yükümlülükler, Türkiye genelindeki belediyelerin ekonomik yapısını zorlamaya devam ediyor. Bu durum, belediyelerin bütçe planlamalarında önceliklerini yeniden belirlemesine neden oluyor.
Özellikle sosyal güvenlik primleri ve vergi borçlarının artması, belediyelerin bütçelerinde etkinliklere ayrılan payı daraltırken, kaynakların temel hizmetlere ve borç ödemelerine yönlendirilmesini zorunlu hale getiriyor.
Ankara’da vatandaşların eğlencesine harcandığı belirtilen astronomik bütçe polemiğinden sonra bu sene yılbaşı sönük geçti.
Olan yine vatandaşa oldu…
Çanakkale Belediyesi de bu kapsamda yılbaşı etkinlikleri için önceki yıllarda meydanda düzenlenen programlara yer vermedi.
Yılbaşlarında kent merkezlerini ışıl ışıl yapan ve süsleyen belediyeler geçmişte önemli sanatçıları davet ederken, son yıllarda vatandaşların sadece elini sıkarak kutlamayı tercih etmeye başladı.
Oysa yılbaşı etkinlikleri, sosyal hayatı canlandırarak dayanışmayı ve toplumsal bağları güçlendiren önemli organizasyon değil miydi?
Üniversite kenti olma yolundaki Çanakkale’de bu sene vatandaşlar hiç olmazsa bir atraksiyon beklerken hayal kırıklığına uğradı.
Mekanlara da gidemeyen gençler soğuk havada elleri cebinde kenti bedavadan turlamayla yetindi…
Zaten hayal kırıklığına uğramaya alıştık.
Asgari ücrette umduğunu bulamayan, emekli maaşında beklentisi olmayan sade vatandaş yılbaşında da umduğunu bulamayınca kös kös evde oturup, çekirdek çıtlayıp, mandalina yedi.
Oysa yılbaşı gecesi yalnızca bir kutlama değil, geleceğe umutla bakma fırsatıydı aynı zamanda…
Ancak ekonominin gölgesinde ne umut kaldı ne de eğlence.
Yine de moral bozmadan geleceğe bakarak, klişeden hallice “Her işin başı sağlık” deyip yeni yılınızı kutlar, esenlikler dilerim…