Türkiye'nin siyasi gündemi, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının yatay geçiş şartlarını taşımadığı gerekçesiyle iptal edilmesi ve ardından İBB’deki rüşvet ve yolsuzluk suçlamalarıyla tutuklanması süreciyle çalkalanıyor. Bu iddialar, tanıklar ve belgeler ışığında CHP üst akılı ve fanatik seçmen tabanı arasında derin tartışmalara yol açtı. Farklı kesimler bu konuda net bir tutum belirlemekte zorlanıyor.

Bazıları “Bekleyelim, görelim” derken, diğerleri “Suçu varsa cezasını çeksin” fikrini savunuyor. CHP’nin mevcut üst yönetimi ve bazı fanatik destekçileri ise İmamoğlu’nun tamamen siyasi bir kumpas sonucu hedef alındığını ve bunun bir hukuk darbesi olduğunu öne sürüyor. Bu kesim, mahkeme yerine sokaklarda İmamoğlu’nu aklamaya çalışıyor.

CHP, bu süreci siyasi yara almadan atlatmaya çalışırken, bir yandan da İmamoğlu’nun mağdur bir siyasetçi olarak konumlanmasını sağlamayı hedefliyor. Bu durum, CHP’nin ana muhalefet partisi rolünden uzaklaşıp İmamoğlu’nun avukatı gibi hareket ettiği yönünde eleştiriler almasına neden oluyor.

Algılar ve Stratejiler

Yazılı ve görsel basın ile sosyal medyanın etkisiyle CHP üst akılı ve fanatik seçmen tabanı arasında oluşan algılar, partinin stratejilerini doğrudan etkiliyor. Ancak bu çabaların yalnızca siyasi hesaplaşma olarak algılanması, partiye yönelik eleştirileri de beraberinde getiriyor. Bununla birlikte, bu sürecin beklenmedik bir şekilde “Temiz Eller Operasyonu” benzeri bir gelişmeye evrilebileceği ihtimali, siyasi dengelerin değişebileceğini gösteriyor.

Gençler demokrasi adına sokaklara çıkıyor gibi görünse de tartışmalar sürekli olarak İmamoğlu etrafında dönüyor. Diploması ve serveti tartışmalı olan bir figürün arkasında durulması, CHP seçmen tabanı içinde yeni soru işaretleri yaratıyor. Mevcut CHP yönetimi, olayların gündemde kalmasını sağlamak için büyük bir çaba sarf ederken, “Biz ne yapıyoruz?” sorgulamasına fırsat kalmıyor.

Yeni Kahramanlar ve Linç Kültürü

Bu sürecin en dikkat çeken isimlerinden biri, gösterilere katıldığı için tutuklanan ve ardından serbest bırakılan Berkay Gezgin oldu. Ekrem İmamoğlu’nun seçim süresince kullandığı “Her şey çok güzel olacak” sloganının sembol ismine dönüşen Gezgin, genç bir aktivist olmanın ötesinde CHP üst akılı ve fanatik seçmen simgesi hâline geldi ve Olağanüstü Kurultay seçiminde partinin kadrosuna girdi.

Bu süreçte Gezgin gibi bazı isimler prim yaparken Berhan Şimşek ve İlker Başbuğ gibi bazıları da linç kültürüne maruz kaldı. Berhan Şimşek ve İlker Başbuğ, bir zamanlar CHP üst akılı ve fanatik seçmen tabanının gözünde kahraman iken, şimdi eleştiri oklarının hedefinde.

Berhan Şimşek, sanat dünyasından siyasete geçiş yaparak CHP milletvekili olmuş ve bir dönem “yukarı mahallenin” güçlü ismi olarak görülmüştü. Ancak, Özgür Özel’e rakip olarak genel başkan adaylığı başvurusu yaptığı fakat başvurunun süresinin geçtiği gerekçesiyle iptal edilmesi, Şimşek’i bir anda sert eleştirilerin odağına yerleştirdi.

İlker Başbuğ ise yıllarca Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üst düzey isimlerinden biri olarak saygın bir konumdaydı. Laik ve Kemalist düşünceleriyle CHP üst akılı ve fanatik seçmen tabanında destek görüyordu. Ancak sokak gösterilerini onaylamadığına dair yayılan bir haber, fanatik seçmen tabanının ona bakış açısını değiştirdi. Bir zamanların popüler ismi Başbuğ, bir anda linç kültürünün hedefi hâline geldi.

Siyasi Döngüler ve Beklenmedik Senaryolar

Ekrem İmamoğlu hâlâ CHP üst akılı ve fanatik seçmen tabanı için umut ışığı olarak görülüyor. Ancak CHP’nin klasik kahraman yaratma ve yıkma döngüsü düşünüldüğünde, onun da zamanla benzer eleştirilere ve linçe maruz kalıp kalmayacağı önemli bir soru işareti. Diploması ve serveti üzerine çıkan tartışmalar, yolsuzluk ve rüşvetle bağlantılı suçlamalar, CHP üst akılı ve fanatik seçmen tabanının ona olan bakışını karmaşık hâle getiriyor.

Bu döngü, CHP’nin kahraman yaratma ve yıkma eğiliminin bir yansımasıdır. Yazılı ve görsel medya ile sosyal medya, CHP üst akılı ve fanatik seçmen tabanının belirli figürlere yönelik algısını hızla değiştirebilir. Algoritmalar, duygu yüklü içerikleri öne çıkararak bireylerin algısını yönlendiren en güçlü araç hâline gelmiştir.

Sonuç olarak, İmamoğlu’nun tutuklanması ve diploma iptali ile başlayan, Olağanüstü Kurultay ile rota değiştiren CHP için fırtınalı ve sıkıntılı süreç sonrası net durum, ortalık sakinleştikten sonra ortaya çıkan duruma göre netleşeceğe benziyor. Bu süreçte kimlerin yıldızının parlayacağını ve siyasi linçe uğrayacağını şimdiden kestirmek güç. Ama yine de sürprizlere hazır olmak gerekir diye düşünüyorum.