Çanakkale, iklim krizinin etkileri açısından gelecek yüzyılda kritik bir döneme giriyor.

Prof. Dr. Hasan Tatlı, 2100 yılına kadar bölgeyi bekleyen kuraklık senaryolarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Uzun vadeli iklim göstergeleri, 2050 yılından sonra kuraklık riskinin ciddi biçimde arttığını ortaya koyuyor.

                     (Fotoğraf: AA)

 Kuraklık Göstergeleri Alarm Veriyor

Bilimsel verilere dayanan açıklamada; SPEI (Standartlaştırılmış Yağış-Evapotranspirasyon İndeksi), ECSI (Ekolojik Kuraklık Gerilim İndeksi), CS (İklim Baskısı) ve RC (Dirençlik Kapasitesi) gibi birçok kritik parametre analiz edildi.

Prof. Dr. Tatlı'nın değerlendirmesine göre: 

TPP (Toplam Savunmasızlık Puanı): 2050’den itibaren bölgede sistemsel kırılmaların başladığını gösteriyor.

BTI (Bölgesel Türbülans İndeksi): 2070’li yıllarda sistemsel istikrarın bozulduğuna işaret ediyor.

ECSI: [0-10] arası ölçülen bu endekste, 10'a yaklaşan değerler, ekolojik sistemin yüksek baskı altında olduğunu gösteriyor.

CS ve RC verileri ise bölgenin iklim baskısına karşı ne kadar dirençli olduğunu analiz ediyor.

 2050 ve Sonrası İçin Kritik Uyarı: Turuncu Alana Dikkat!

CHP’li gençlerden Güneşhan’a ziyaret
CHP’li gençlerden Güneşhan’a ziyaret
İçeriği Görüntüle

Grafiksel modellerde düşey turuncu renkli zaman dilimi, kuraklığın tehlikeli seviyelere ulaştığı dönem olarak öne çıkıyor. 2050 sonrası, özellikle 2070-2100 arası, hem iklim baskısı hem de ekolojik direncin azaldığı bir dönem olarak tanımlanıyor.

Tatlı, bu konuda şunları söyledi:

“Kuraklık sadece yağış eksikliği değil; aynı zamanda sistemin iklim değişikliğine karşı nasıl tepki verdiğini ve ne kadar dayanıklı kaldığını da analiz etmemiz gerekiyor. Ne yazık ki göstergeler, 2050 sonrası Çanakkale’nin iklimsel açıdan daha savunmasız hale geldiğini gösteriyor.”

Ne Yapılmalı?

Uzmanlar, bu verilerin hem yerel yönetimler hem de tarım, enerji ve su yönetimi politikaları açısından stratejik önem taşıdığını vurguluyor. Bilimsel veriler ışığında;

Su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı,Tarımda kuraklığa dayanıklı ürünlere geçiş, Yeşil altyapı yatırımları gibi adımların bugünden planlanması gerektiğine dikkat çekiliyor.

 

Kaynak: HABER MERKEZİ

Kaynak: HABER MERKEZİ