Sayın Havva Hanım Yahudi züğürtlenince eski defterleri karıştırırmış derler.

 “Eee Necdet Amca sen de çok derinlere iniyorsun.”  deme sakın “gerçekten zaman acıdır. Ben de 39 modelim piyasada da pek göremiyorum benim modelden kalmadı artık.” Benim asıl hayat hikayem 21 Temmuz 1966'da şimdi ki  adı Gökçeada olan İmroz Sağlık merkezinde ki görevimde başlamıştı. Ada'da esnaftan birine Avrupa Kosla diyorlardı. Benim de merakımı celbetti kibar bir tipi vardı herhalde. “Avrupa'dan geldi herhalde.” diye düşünmüştüm. Neden sonra bir Rum vatandaşa sordum: “ Neden Avrupa Kosta.? “dedim. “Her ne alırsan Avrupa'dadır.” Diyormuş. Hemen 1948'li yılları hatırladım gaz lambası şişesi bile yerlisi 20 kuruş,  avrupa'sı 35 kuruş  bazen yerlisini daha takarken kırılırdı. Elektrik katiyen yoktu. fakirler 5 numara, orta haller 7 numara, biraz zenginler 14 numara lamba kullanırdı. Ayrıca idare ve gezmelere giderken fener kullanılırdı Aralık ayının ilk haftasında Yerli Malı Haftası yapılırdı. “Yerli malı yurdun malı her Türk onu kullanmalı.” “Fındık fındık,

çıtır çıtır, hem kan yapar hem ısıtır.” diye şiirler okunurdu. 1923 dış ticaret göstergeleri 51 milyon dolar ihracat, 87 milyon dolar ithalat 36 milyon dolar borç. 5-6 sene kadar önce koro arkadaşım Kanuni Mustafa Bey beni arabasına aldı ve eve giderken sohbet esnasında  benim babam Uzunköprü'de Mahalle bakkalıydı Necdet bey dedi. Günebakan yağ tenekesinin uzun sapı ile asılı 25-50-100 gramlık cezve şeklinde ölçekler vardı. Kimisi tenceresini getirir 10 kuruşluk yağ isterdi. Tam bir yoksulluk vardı o yıllarda. Nerden nereye geldik. “ dedi. Sonra Ezine'de tabakhanede çalışırken geçirdiğim günler geldi aklıma. 14 kadar kalfa ve çırak vardı çalışan aralarında konuşuyorlardı. Falanca'nın oğlunu Bahriye Askeri yapmışlar. 3 yılda çekilir mi.? Diyor.  Öbür kü 3 yıl ama sabah kahvaltısında çayla zeytin çıkıyor derken tam saaatler ikindi üstü karınlar acıkmış insanlar iç çekiyor ben de arada devreye giriyorum. “Tezkere bile bırakılır.” dediğimde “Sen daha çok tezkere bırakacaksın.” Deyip gülüşüyorlardı. Ortaokulu bitirmişim bütün okullar usulen bir imtihan yapıyordu. 14 ayda astsubay çıkıyordu o zaman kara askeri günü gününe 24 ay, Bahriye askeri 36 ay askerlik yapıyordu. Kara askerine her gün sabahları bulgur veya un çorbası çıkıyordu. 

Zaman çok gelişti. Her gün TV kanallarına sevindirici haberlerle karşılaşıyoruz. Bir süre önce dünyanın en büyük 250 adet müteahhitlik şirketinden 44 adetini 44 adet Türk firması alıyor. Dünya Bankası Türk firmalarının kullanımında destek amaçlı 500 milyon dolara onay verdi. Diyor.

Sitelerin olağan genel kurullarında ayrılan otoparklar yetersiz kaldığından adamın hem kendinin hem de hanımının aracı var. Yalnız bir haneye bir otopark tanınması gerektiği söyleniyor. Ve bu şekilde karar alınması gerektiği belirtiliyor. Eskiden kimin evinde araba vardı o zamanlar araba lükstü. Şimdilerde ise her evde nerdeyse 2 araba var.

Antalya'nın Korkuteli kazasında 25.000 ton istiridye mantarı üretiliyormuş, ihracata yönelik Erzurum'un tereyağlı böreği Coğrafi olarak da markalaştığını birçok ilin toprak yapısı özelliğine göre yetişen kavun, üzüm, kayısı vs. gibi ihracata yönelik yönetiminin de artırıldığını memnuniyetle televizyonlarda seyrediyoruz.

Saygılar, selamlar