Normal hayatın getirdiği sorumluluk ve koşuşturma içinde göz ardı ettiğimiz bazı şeyler oluyor. Bunların en önemlisi de her bireyin özel ve değerli olduğunu söyleyebiliriz. Her insan değerlidir ve sevgiyi hakeder. Fakat bahsettiğim sevgi şartlarla donatılmış bir sevgi değil. Bazı insanlar hayatları boyunca çevresi tarafından sevilmek için ellerinden geleni yaparlar. “Böyle davranırsam beni sevmez”, “Gerçekten ne hissettiğimi ifade edersem artık yanımda olmaz ve beni sevmez” gibi düşünceler olur zihinlerinde. Çünkü bu insanlar sevgiyi kazanılması, hak edilmesi gereken bir şey olarak algılarlar. İnsanın temel ihtiyaçlarından biri koşulsuz sevgidir. Şartlar ne olursa olsun birey sevilmek ve değer görmek ister. Koşulsuz sevgi ailede başlar. Çocuk büyüdüğü ortamda koşulsuz seviliyorsa ancak o zaman yetişkinliğinde özgüvenli olur. Çocuğa her fırsatta söylenen “yaramazlık yaparsan seni sevmem”, “oyuncaklarını toplamazsan senin annen veya baban olmam” cümleleri çocuğu hata yapmaktan korkan bir hale getirir. Bu karşılıklı takas istemidir. İstediğin şeyi yaptırıp sevgi vermek koşulsuz sevgi değildir. Böyle bir birey sürekli huzursuz ve mutsuz bir yaşamla baş etmek zorunda kalır. “Ne olursa olsun ailem beni seviyor fakat bu davranışım hoşlarına gitmiyor.” düşüncesi çocukta oluşturulabiliyorsa istenen elde edilmiş olur. Koşulsuz sevgiyle büyütülmüş birey kendi düşüncelerini ifade etmekten çekinmez, kendinden emin sağlıklı kararlar alır, hakkını korumaktan çekinmez. Çünkü çocuğa güven hissi verilmiştir. Ona şartsız sevileceği gösterilmiştir. Koşulsuz sevgi sadece çocuklara yönelik de değildir üstelik. Yetişkinlerin de koşulsuz sevgiye ihtiyacı vardır. Bu sevginin temelinde karşımızdaki insanın bize olan her türlü uygunsuz davranışı karşısında sessiz kalıp onun yanında olmaya devam etmemiz yatmaz. Bu sağlıklı bir ilişki de değildir zaten. Koşulsuz sevginin temelinde o kişinin başına ne gelirse gelsin onun yanında olmak, destek olmak yatar. Kişiyi yalnızca ‘o’ olduğu için sevmektir. Evet, pek kolay değil bu. Bireyin kendini de koşulsuz sevmesi önemlidir. İşe kendini olduğun gibi sevmeyle başlamalı. Birey kendini başkaları ile kıyaslamaya başladığında kendini başkalarından aşağıda görürse kendini değersiz hisseder dolayısıyla koşulsuz sevgi için önce kendini başkalarıyla kıyaslamaya son vermelidir. Birey yeteneklerini geliştirmeyi hedeflerse “Bu işi yapabilirim.” diyebilirse kendini sevme için adım atmış olur. Hedeflenen sonuca ulaşılmasa bile sürecin verdiği keyif insanı mutlu eder. Geçmişteki hatalarımızın geçmişte kaldığını kabul edip geri kalan hayatımıza kendimizi affederek devam etmeliyiz. Her insanın hataları olur hata sonrası telafi yapıldıktan sonra geri kalan hayatı bu hatayı düşünerek geçirmek sağlıklı bir davranış değildir. Bireyin kendini affetmesi ve sevip yaşamına böyle devam etmesi gerekir. Sevgiyi karşıdaki insanın hak edip etmediğini düşünmeden, karşıdaki kişinin de sevip sevmediğini düşünmeden vermek koşulsuz sevgidir. Mutlu ve başarılı insanlar aileleri tarafından sevilen insanlardır.