Dönemin ünlü ressamlarından biri olan Jackson, belki de kullandığı farklı malzemelerle ünlenmiştir.
Eserleri dünyanın en önemli eserleri arasında yer almaktadır.. Alman kökenli bir ressamdır. Dışavurumculuk ilkesi ile resimlerini yapmıştır. Çocukluktan beri ilgi duymuştu resim yapmaya. Babası evden uzakta çalışıyordu hep annesi de çok otoriter bir kadındı.. Ailesinin yanında ayrılıp ünlü ressamların atölyesinde kendine yer edinmeye çalışır. Başarısız olduğu noktalar çok fazlaydı. Resmi kendine anlatmakta bile zorlanıyordu ama resim yapmak onun için tutkuydu.
Psikolojik sorunları nedeniyle tedavi olmaya karar verir ve bu süreç onu mental anlamda oldukça yoracaktır.. Dönemin önemli ressamlarından olan Picasso, Miro ile Arshile Gorky'den etkilenmiştir.
Soyut dışavurumcu çalışmalar yaparak dikkatleri üzerine çekmiştir. .Ancak ileride yapacağı eserlerle dikkat çekmesi daha bir farklı olacaktı..
Jackson Pollock kendine ait segi açmayı başarmıştı ama insanlar onu böyle tanımayacaktı.. İnsanlar onu damlatma tekniği ile yaptığı tablolarla tanıyacaktı.. Sanat alanında birr türlü istediği yere gelememişti ta ki kendi tekniğini oluşturana kadar.. Bu süreç Javkson için çok zor geçmişti nihayetinde kendi sanat tarzını bularak sanat severlerine kendini tanıtmaya başlamıştı..
İlk başta da dediğim gibi resimlerini farklı bir metod da yaptığı yetmiyor gibi birde damlatma tekniği ile yapınca sanat alanında gözleri üzerine çeken bir isim olmuştu.
Resimlerini yaparken, kürek, tırmık ve bıçak gibi farklı metaller kullanmıştır. Kendine göre sanat görüşü oluşmuştu artık. Damlatma yöntemiyle yaptığı resimler için şu yorumu yapmıştır Jackson Pollock; Her resmin kendi hayatı var. Ben onun çıkmasına yardım ediyorum” Aslında bu sözü tamda damlatma tekniğinde yapmak istediğini anlatıyor..
Her şey yolunda ilerlerken Jackson'un hayatı ters düz olacaktı..
Damlatma tekniği kullandığı eserlerini genellikle numara ile adlandırmıştır.
1945'te ressam karısı Lee Krasner ile birlikte Long Island'da bir çiftlik evine taşınmıştır. Jackson Pollock resim sanatına iki yeni yaklaşım getirmiştir ; All over kompozisyon ve dripping.
Jackson Pollock karısının da isteği üzerine alkolü bırakır ancak bir süre sonra tekrar alkole başlar.. Bu durum çizdiği tablolara da yansır alkolün verdiği etkiyle birlikte siyah ve karamsar psikolojisiyle çizdiği tablolar vardır bu tablolarda hiç renk kullanmamıştır. Aslında kendi psikolojik bunalımını resmetmiştir.
Alkol için sevdiklerinden uzaklaşır ve karısı Lee yi arkasında bırakarak aşkı başka kadında aramaya başlar.Alkol onu mutsuz biri yapmıştı eşi ile ayrı yaşamaya başladılar.. Bu süreçte başka bir sevgilisi olan Jackson kendine göre bir ilham arıyordu ve ama karısı lee artık onunla değildi. Çok zengindi ve üne sahipti artık ancak mutsuzdu ve bu süreçte alkole yenik düşmüştü..
Alkolle araç kullandığı sırada trafik kazasında hayatını kaybetmişti...