Emekliye ayrıldığım 16 Ağustos’tan bu yana gerek Çanakkale’de, gerek Tekirdağ’da, gerekse İstanbul’da zamanın bizi de eskittiğinin farkına vardım. Zaman bizden yılları alıp götürmenin yanı sıra şimdilerde Y ve Z kuşağı diye nitelendirilen çocuklarımızla aramıza büyük mesafeler koymuş.
Kendimi bu mesafe dışında tutmaya çalışsam da anladım ki, Y ve Z kuşağı gençlerimiz, daha modern ve zeki bireyler olarak ülkemizin yönetimine de yavaş yavaş adım atmaya başlamış.
Benim de biri tıp doktoru, biri endüstri mühendisi olan iki kızım var. Bir hafta kadar onların evlerinde kalarak kendilerine misafir olduk.
Mesai sonları ve hafta sonları bize İstanbul’u gezdirdiler. Doktor olan kızım eşimi, mühendis olan kızım da beni çalıştıkları işyerlerinde de ağırladılar.
Her ikisini ve diğer gençlerimizi işlerinin başında görmek bizlere gurur verdi. Göğsümüz kabardı.
Onların başarıları ve ülkelerine faydalı bireyler olarak göreve başlamaları ile aile büyükleri olarak artık bizim de görevlerimizden emekli olarak ayrılmamız gerekli ve ben de öyle yaptığım için çok mutlu oldum.
Bu nedenle gençlerimize artık görevlerimizi devretmekten kaçınmayalım. Gençlerimize iş kapıları için yerler açalım ki, işsiz gencimiz kalmasın.
Bu duygu ve düşüncelerimle hepinize saygılarımı iletiyorum.
Bir sonraki makalemizde buluşuncaya kadar Allah’a emanet olun.