İlk çağlardan bu yana insanlar birbirleriyle iletişim kurabilmek adına yazılı, sözlü ve hatta beden dilleriyle çeşitli modeller geliştirdiler. Duvarlara resimler çizmekten tutun, dumanla iletişim kurmaya kadar… Peki, bunların arasında neden yazı daha önemlidir? Neden yazılı kanunlar esas alınır? Neden söz uçar da yazı kalır?
Özellikle ders çalışırken ‘Yazarak çalış’ yeni bir bilgi ile karşılaştığımızda ‘Not al’ kelimelerine hepimiz maruz kalmışızdır. Sizlere soruyorum; Neden yazıyoruz? Neden buna ihtiyaç duyuyoruz?
Hiç kendinize bu soruları sorup cevap alabilmiş miydiniz?
Elbette düşündüğümüzde hepimiz bu sorulara farklı farklı cevaplar vereceğiz.
Kimimiz;
Ve bunlara benzer daha nice cevaplar verecek. Doğrusu yazmanın faydalarını anlatmakla bitirebilmek de oldukça zor. Bir düşünceye takılı kaldığımızda onu yazıp, kâğıt üzerinde görmek bile mantıklı çözüm bulmamızı nasıl kolaylaştırıyorsa, tüm bu cevapların nezdinde ulaşacağımız asıl mesele de nitekim ‘İyi Hissetmek’ olacak.
Çünkü kâğıt ve kalemimiz ne yaşamış olursak olalım bizi yargılamadan dinleyecek, sadece ruhumuzu rahatlatmak için her zaman yanı başımızda bekleyecekti. Hayat bu ya, sizin de bazen başınıza öyle şeyler gelir ki kime, neyi, nasıl anlatacağınızı bilemezsiniz. İşin içinden çıkamadığınız o buhranları bir nebze de olsa hafifletmek için büyük bir cesaretle başkasına anlatmaya karar verdiğinizde karşınızda ki kişi ya dinlemeyecek ya da aynı deneyimi yaşamadığı için büyük olasılıkla sizi anlamayacaktır. Ağlamak o an çare değildir, çünkü sadece çocukken sonucu değiştirir. İçinize kapansanız kendinizi hasta edeceksiniz. Ne yapacağınız hakkında böyle sıkışıp kaldığınızda lütfen siz de yazmayı deneyin.
Çünkü yazmak iyileştirir, yazmak iyi hissettirir. Merak etmeyin ben ona kefilim :)