SON DAKİKA
Hava Durumu

Hayatınızda Yeni Bir Sayfa Açın (31.03.2021)

Yazının Giriş Tarihi: 31.03.2021 09:46

Ben, hayatımızı birkaç ciltlik bir romana benzetirim her zaman. Bu romanların bazen yazarı bazen de başkahramanıyız. Ama öyle zamanlar geliyor ki başkahramanı oynamamıza rağmen hikâyemizi farkında olmadan başka biri yazıyor ve biz kendimiz yazdığımızı zannederken başka birinin hikâyesini yaşıyor oluyoruz. Aynı zamanda çoğumuz, hayatımızın tek ciltten oluşan bir roman olduğuna inanıyor o yüzden de tüm hikâyemizi, tüm yaşanmışlıkları tek bir deftere sığdırmaya çalışıyoruz. Hatta öyle bir sığdırmaya uğraşıyoruz ki geçmişte yazdıklarımızı silerek ya da üstünü karalayarak yeni satırlar için yer açmaya çalışarak yapıyoruz bunu. Sanıyoruz ki geçmişin üstünü kapatırsak, üzerine yepyeni bir hikâye için yer açabiliriz. Ama bu sefer de ne geçmiş satırlar rahat okunabiliyor ne de yeni satırlar, her şey birbirine girmiş karmakarışık bir hal alıyor.

Hatırlayalım, herkes okullar açılmadan büyük bir heyecanla gidip yeni bir sene için bomboş defterler almanın heyecanını mutlaka yaşamıştır. Nasıl da hiçbirimiz bir önceki senenin yarı dolu karalanmış, eski defterlerini kullanmak istemezdik değil mi? Çünkü yeni bir yıl demek bomboş yeni bir defter demekti. Aslında küçükken bile yeniden başlamayı öğrenmiştik ama maalesef konu hayatımıza gelince işler değişti. Yeni bir sayfa açmak yerine hep elimizdeki defteri sonuna kadar kullanmayı tercih ettik. Karalayabildiğimiz kadar karalayıp, tek bir boşluk kalmayana kadar doldurmak istedik. Oysaki hayatımızda yaşadığımız her şey bizim hikâyemizin sayfalarını birer birer zaten doldurmuyor muydu?  

Mesela bazen bakarız her şey istediğimiz gibi yolunda gidiyordur. Sabah uyandığımızda yüzümüze vuran güneşin sıcaklığını hissederiz, yaptığımız kahvaltının tadı damağımızda kalır, havanın tazeliği ciğerlerimizi doldurur, içtiğimiz çayın, kahvenin kokusunu içimize çeker, sevdiğimiz insanların gülüşünde kayboluruz. Yaptığımız işlerin hakkını sonuna kadar verir, gönülden şükreder ve iyi ki böyle bir hayatımız var diye fısıldarız kendimize. Her şey istediğimiz gibiyken elimizde tuttuğumuz kalemin durmaksızın hikâyemizin satırlarını doldurmasından şikâyet etmeyiz

Ama bazı zamanlar da gelir ki güneşin güzelliği, kara bulutların arkasına gizlenir, yediğimizin tadını almak şöyle dursun canımız bir şey yemek bile istemez, hatta sevdiğimiz insanların tebessümüne bile hasret kalırız. Şükretmenin böyle bir hayat için mümkün olup olmadığını sorgulamaya başlarız çünkü hiçbir şey istediğimiz gibi gitmiyordur. Bu kez tuttuğumuz kalem ne bir ileri ne bir geri gider. Hayattan zevk aldığımız sürece hikâyemizin satırlarını özene bezene yazarken, her şey alt üst olduğunda sayfaları farkında olmadan karalamaya başlarız. İşte o zaman anlarız ki hikâyemiz hiç de istediğimiz bir yöne gitmiyor. Yani bu hikâye artık bizi ya çok yoruyordur ya da kontrol tamamen bizden çıkmaya başlamış, mutluluktan çok zarar vermeye dönüşmüştür. İşte o noktada defteri kapatıp, biraz nefes almanın vakti gelmiş demektir.

Çünkü olmayanı oldurmaya çalışmanın size zarardan başka ne yazık ki hiçbir yararı yoktur. Unutmayın, hayatımız sadece tek bir romandan ibaret değil. Siz ne kadar çok değişik hikâye yazmak isterseniz o kadar çeşitli defterleriniz olacak. Bu yüzden bir şey için gerçekten fazlasıyla emek verdiğinizi, sabrettiğinizi, hatta elinizden gelenin en iyisini yaptığınızı düşünüyor ama yine de karşılığını alamıyorsanız, artık aynı defteri karalayarak arasında temiz bir yer aramaktan vazgeçin. Evet, her açılan yeni sayfanın bilinmeze giden bir yol olduğunun farkındayım. Ancak düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye lütfen korkmayın. Hem nereden biliyorsunuz hayatınızın altının üstünden daha iyi olmayacağını?

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.