BELİRSİZLİK (04.02.2021)

Belirsizlik aslında günlük hayatta sıkça karşılaştığımız, yönetme ya da azaltma ihtiyacı duyduğumuz bir olgu. Örnek olarak şehir değiştirmek, önemli bir sınavın sonucunu beklemek ve yeni biriyle tanışmak gibi durumları düşünebiliriz. Bunlarında ötesinde yaşam zaten başlı başına belirsizliklerle dolu bir süreç. Ne zaman doğduğumuzu biliyoruz ancak ne zaman ve nasıl öleceğimiz hakkında hiçbir fikrimiz yok.

Hayatta kaldığımız süre de hepimiz için bir mücadele ve imtihandan ibaret. Her günün içerisinde bizi bekleyen bir sevinç ya da üzüntü mutlaka yer alıyor. Belki de bu neye odaklandığımızla da alakalıdır bilemiyorum. Tek bildiğim her günün biraz daha ağır ve yorucu olduğu. İnsanlar çaresiz ve kendilerini unutmuş bir haldeler. Çünkü artık her şey çok belirsiz. Pandemi ile birlikte daha da belirsizleşen bu ortam çıkılmaz bir sürece doğru ilerliyor. Önümüzü görememek, ileriye dair planlar yapamamak, içinde bulunduğumuz kişi ve olaylara karşı güvensizlik yaratarak, şüpheye düşmemize sebep oluyor.

Salgının ne zaman biteceği ve eski normallerimize döneceğimiz konusunda ki belirsizlikler insanlarda kaygı, depresif durumlar ve öfke patlamalarına yol açıyor. Her gün karşı karşıya kaldığımız virüsün bulaşma tehlikesi ve bu doğrultuda yaşanan ölüm korkusu, önüne geçilemeyen bir tedirginliğe yol açıyor. Aynı zaman da yaşanan işsizlik, geçim sıkıntısı, sosyal hayatın tamamen sonlanarak evlere kapanmalarımız sonucunda aile içi şiddet, boşanma ve intihar oranlarında da önemli bir artış söz konusu.

Toplum üzerinde artan belirsizlikler sonucunda insanlar belirsizliklerle mücadele edebilmek adına çeşitli yollara başvuruyorlar. İş, eğlence, hatta duygusal ilişkilerin bile sanal ortama taşındığı bu dönemde fal bakma uygulamalarının indirilme oranları %50 oranında arttığı görülüyor. En büyük ilgi de kahve falı, tarot ve astrolojiye yönelik. Fala inanma falsız da kalma dedikleri bu olsa gerek.

Yine buna benzer bir uygulama olan Biscolata Carlos’u ilk duyduğumda çok şaşırmıştım. Size sanal bir sevgili sunan bu uygulama aslında ne kadar yalnız ve artık gerçek bir ilişkinin sorumluluklarını dahi taşıyabilecek güçte olmadığımızın kanıtı. Beklemeye, sabretmeye, hatta sevmeye bile tahammülümüz yok. Çünkü verilen emek ve çabanın karşılığını alıp alamayacağımız konusunda netlik yok.

Bu tarz gerçek olmayan hiçbir şeyi doğru bulmasam da belirsizlik, en kötü ihtimalden bile daha acı vericidir. Belirsizliğin hâkim olduğu zamanlarda, en kötü senaryolara dair düşüncelerimize inanmamak belirsizlikle mücadele konusunda büyük önem taşır. Bu yüzden benim görüşüm belirsizliklere karşı direnç göstermememiz gerektiği. Bulunulan koşulu kabul etmek gerçekliği görmemize imkân sağladığı için, bizi belirsizlik ya da korku karşısında paranoyak olma hali yerine geleceğe dair ilerlememiz için daha özgür kılar. Problem ve belirsizlik yaratan duruma karşı olan direncimizden ve o duruma karşı olan duygularımızdan ne kadar çabuk vazgeçersek şikâyet etmeyi de o kadar kolay bırakırız.

Dolayısıyla, yalnızca içerisinde bulunduğunuz çetin sınavın bitmesini beklemeyin. Aşıyı beklerken, ıstırabınıza teslim olmayın. Her zaman ne yapmak istiyorsunuz? Nasıl bir sonuç umut ediyorsunuz? Bunun içerisinde gerçek bir yaşamı nasıl gerçekleştirebilirseniz o hayatı yaşayın.