Ön yargı VE KAYBETTİKLERİMİZ (07.11.2021)

Ön yarılarımızı kırmak insanoğlu olarak çok zor. İnsanlar durdukları yerden ön yargılı olmayı ve insanlar hakkında yorum yapmayı ne yazık ki çok severler..

Toplumda ön yargı asla yıkılamayan bir davranış biçimi. Toplum olarak saygı duymayı, halden anlamayı ve iyi niyeti unuttuk..

Yıllar aslında bizim hayatımızda insan olarak yardımlaşmayı ve hoşgörüyü almıştı elimizden.

Önceden çocuklar ön yargılı davrandıklarında aileler çocuklarına ‘’Şşttt! Öyle denmez, çok yanlış ‘’ derlerdi, şimdi bakıyorum da çocuklar ailelerinden duyuyor ve uyguluyor..

Zamanla insan ilişkilerinde bir çok güzel davranışımızı kaybettik..

Samimiyetle içilen çayların yerini ön yargılar, kuyu kazmalar, dedikodular aldı..

Bir araya gelinip yemek yenen sofraların yerini lüks yemek takımları bende her şeyin en iyi var gösterisi en önemlisi de şatafat ve gösteriş aldı  aldı.

Şıklık ve şatafat aslında hayatımızda her zaman vardı belki de ama bu kadar yaygın değildi.

Şimdilerde bir çoğumuzun duyduğu şeylerden biri ..

Yeni gelin sunumu.. Sunum olmadan da samimiyet ile kahve içiliyor, sunum olunca da..

Hatta bir çoğu insan bu tarz sunumların karşısında kendini daha kasıntı hissediyor..

Tabii ki de insanlar şıklığa, gösterişe ve lükse düşkün olabilirler bu çok doğal..

Ama şu can bile bize emanetken bu hayatta bir fincan takımını bu kadar sahiplenmek ne kadar doğru tartışılır.

Ömrün bile biteceği bu dünyada şıklık ve gösteriş yarışının bu kadar önemi var mı gerçekten hayatımızda. Daha sade ve anlaşılır bir hayat yaşayamaz mıyız ?

Eski zaman insanları bu konuda şuan ki dönemi anlayamıyorlar. Onlar için bir çay bardağı bile kıymetliydi. Misafir geleceğinde çıkardı tabaklar sofraya her şeyden belki de bir tane vardı ellerinden bu kadar kolay ulaşamıyorlardı her şeye o yüzden elindekileri çok güzel değerlendiriyorlardı.

Şimdilerde öyle değil ki kırılan yada beğenilmeyen şeyler direk çöpte yerini alıyor. Ama eskilerde atılmazdı, tamir edilirdi, başka işler için kullanılır hale getirilirdi. Onlar için şıklık ve şatafat merakı yoktu.