Dünyaya geldiğimiz andan itibaren bir var olma çabası içerisindedir insanoğlu.. Doğar, büyür ve ölür aslında serüvenimiz bu kadar kısa. Her zaman ayrı duygular içinde insanoğluna yaşamayı öğretti. Önce küçük adımlarla başladık hayata, sonra yavaş yavaş yürümeye başladık, koştuk,düştük ağladık. İnsanoğlu doğduğu vakitten itibaren duyguları ile iç savaş halindeydi aslında doğduğumuzda da ağladık yaş ilerleyince sevdiklerimizi kaybettiğimiz içinde ağladık..ikisi de aynı eylemdi ikisi de ağlamaktı belki ama duygularını çok farklı yaşadık. İnsanoğlu varoluş süresinde bir çok olay yaşar her yaşta ve her dönemde duyguları farklılık gösterir. Yaş ilerledikçe varoluş amacınızı daha net belirlersiniz. Net çizgileriniz olur hayatınızla ilgili. Artık kişiliğiniz, karakteriniz hatta düşünceleriniz bile şekillenir. Varoluş amacınıza ulaşmaya çalışırsınız ama insanoğlu var olmaktan her zaman başka algılar çıkarabilir. Herkesin hayatta kalabilme savaşı farklıdır. Kimisi bu hayata sevdikleri için dört elle tutunur kimisi kendini tamamlamak için. Aslında her zaman doğmak, büyümek ve ölmek arasında bir çok duygu ve amaç sıkıştırmak durumundayız. En çokta zaman ilerlediğinde şöyle bir geriye baktığımızda anlayacağız amaçlarımız ve hedeflerimiz için daha fazla çabalamak gerektiğini.. 203040 yıl boyunca hayatımız hep bir telaşla geçecek .. Belki de amaçlarımızı anlamamız biraz geç olacak. Hayatımızı sürdürebilmek için farkında olmalıyız. İnsanoğlu olarak bilgi ve birikimlerimizi doğru kullanmalıyız. Duygularımız ve amaçlarımızı daha doğru yönetmeyi öğrenebilirsek aslında hayatta bir çok olay ve durum karşısında daha dik durabiliriz..