MİLLİ İRADE 100 YAŞINDA (20.04.2020)

Şahıslara, zümrelere veya sınıflara verilen egemenliğin, millet iradesine teslim edildiği bu tarihi gün, aynı zamanda Cumhuriyetimizin ilanı için önemli bir adım oluşturmuştur.

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere büyük dava adamları, daha ortada devlet yokken milletinin gücüne inanmış ve millet meclisini açmıştır. Büyük Türk Milleti kendi azim ve kararları ile vatanını kurtarmış ve geleceğini  tayin etmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni sadece ‘’gücünü milletten alan siyasi bir yapı’’ olarak değerlendirmemek gerekir. Bu meclis aynı zamanda sarsılmaz bağımsızlık inancımızın milli ruha yansımasını oluşturmuştur. Sürdürdüğümüz bağımsızlık mücadelesinin haklı yanlarını ortaya koyarak  Türk milletinin sesini uluslararası duyulmasını sağlamıştır. Dönemin ağır şartlarına ragmen yılmadan çalışmış ve o zor günlerin aşılmasını sağlamıştır.

100. yılını kutladığımız Türkiye Büyük Millet Meclisi, demokrasimizin güvencesi olmaya devam etmektedir. Bu güvence, gücünü milletten almaktadır.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, bu özel günü çocuklara armağan ederek, geleceğe verdiği önemi bizlere göstermiştir. Biz de çocuklarımızı vatanını seven, vatanı için çalışıp üreten bireyler olarak yetiştirmeliyiz. Dünya üzerinde saygı gören, medeni ve güçlü bir ülke ancak geleceğimize vereceğimiz değer sayesinde olduğunu unutmamak gerekir.

Dünya’nın zor günler geçirdiği şu günlerde ülkeler büyük ve ölümcül bir salgınla uğraşmaktadır. Gerek yetişkinler gerek çocuklar evlerimizde kalarak sağlığımızı korumaya çalışmaktayız. Ancak unutulmamalıdır ki bundan 100 yıl önce bu topraklarda bugünkü sorunlardan çok daha zor ve acı şartlar vardı. Atalarımız canları pahasına bizlere bu vatanı bırakmış, onların emaneti TBMM, demokrasimizin en önemli kaynağı olmuştur. Bu çabaları hatırlamak ve aziz şehitlerimizi anmak, demokrasimizin tek gücünün millet olduğunu gelecek nesillerimize aktarmak en önemli görevimiz olmalıdır.

Eminim yaşadığımız şehrin devlet makamları ve yerel yönetimleri şehrimizi bir bayrama yakışır şekilde donatacaktır. Peki biz ne yapmalıyız? Her zaman olduğu gibi balkonlarımızı pencerelerimizi bayraklarla süslemeli, bayram coşkusunu evimizde yaşamalıyız.

Evimizden çıkamıyoruz, biraraya gelip bayramımızı kutlayamıyoruz. Peki o zaman? Resmi kurumların belirttiği bir saatte evimizin balkonuna çıkarak, gür bir sesle istiklal marşımızı tüm Türkiye aynı anda okursak bayramın önemini güzel bir şekilde yansıtırız diye düşünüyorum.

Yine geleceğimiz teminatı çocuklar, vatan ve demokrasi sevgisini en içten şekilde resmederek pencerelerdeki resimleri ile bize eşlik etmelidirler. Geçtiğimiz haftalarda çocuklarımızın yaptığı gökkuşağı içeren resimler, yerini kırmızı beyaz Türk bayraklarını içeren resimlere bırakmalı…

Bu bayramı sonsuza dek bu topraklara yakışır bir şekilde kutlamak dileğiyle…

100 yıl önce, milletin iradesi olan TBMM’yi bize emanet eden Mustafa Kemal Atatürk’ü, kurucu kahramanları, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet ve rahmetle anıyorum. Büyük Türk Milleti’nin ve elbette geleceğimizin teminatı çocuklarımızın bu bayramını kutlarım.