SON DAKİKA
Hava Durumu

İpekli dokunuş 27.12.2019

Yazının Giriş Tarihi: 27.12.2019 08:27

2019’un son günlerini yaşıyoruz. Bazılarımız heyecan içinde yeni yıla nasıl bir başlangıç yapacağını düşünüyor; kafasında hayaller, beklentiler var; bazılarımız içinse hayat olağan akışında ve onların kafasında da yeni yılın bir öncesinden hiçbir farkı olmayacağı düşüncesi var.

Sahi 2019’un 2018’den farkı neydi? Bizler için 2019 nasıl geçti? Bu soruların cevaplarını düşünürken gözümde canlanan resimler var…

 

Bazılarımız dost kazandı; bazılarımız dost kaybetti. Kazandığımızda ve kaybettiğimizde bazılarımız mutlu oldu, bazılarımız da üzüldü; ama hayat yine de devam etti. Bizler de yaşamaya çalıştık, yaşamaya çalışmaya da devam ediyoruz.

  Kaybettiklerimizden bazısı “kadın”dı. Bu kadın, kimimizin  “kız kardeş”i, “kuzen”i, “arkadaş”ı iken kimimizin de “anne”si, “evladı”, “koca”sıydı. Onları kaybedişlerimize bazen göz yumduk, sessiz kaldık; bazen de biz onları hayatımızdan, hayattan koparan olduk. Sonra da “adalet” istedik; çünkü “Asıl adaletin yaşamak” olduğunu unutmuştuk. Unutmayalım…

Gün geldi kaybettiklerimiz “çocuk” oldu. Onları kaybedişimiz de diğer kaybettiklerimizden farklı değildi. Hayatımızdan, hayattan giderken ağladı bazıları; biz duymadık ya da duyduk ve kulağımızı kapattık. Kimimiz de onların gözlerini kapattı, ellerini bağladı; bu yüzden onlar hayatta kalmak için bir şeyler yapamadılar. Kimimiz de canlarını çok yaktı; kimisi bunu ailelerini ellerinden alarak yaptı, kimisi de onlardan çocukluklarını alarak…

 Kaybettiklerimiz sadece insan değildi elbette, “hayvan” dostlarımızı da kaybettik. Bazılarının üstüne bindik kaybederken; bazılarını da üstüne binebileceklerimizi, üzerimize giyebileceklerimizi, yiyip içebileceklerimizi yaparken kaybettik. Hatta onların bedenlerine zarar verenlerimiz de oldu; önlerine bir kap su koymayıp da onları susuz bırakanımız da. Sadece aç, susuz değil; onları sevgisiz de bıraktık. Tabi, üzüldük yine kaybederken…

Bazılarını kaybetmeyi biz istedik; çünkü onların düşünceleri, tercihleri farklıydı. Dünyaları renkliydi, gökkuşağı misali… Biz o gökkuşağının renklerini aldık bazen zorla, bazen de alanlara göz yumduk. O renklerin de sesi vardı; duymadık. Duymak istemedik; ama bu sonuçta gökkuşağı, olmasını istemeyenler var diye yok olur mu hiç? Olmaz elbette, olamaz…

 Günler böyle geçip giderken biz “umut” etmeye devam ettik. Hayatta hep kötü şeyler olmazdı elbette, güzel şeyler de olurdu. “adalet”in kaybettikten sonra da yerini bulduğu da oldu, “11 milyon ağaç” dikerek “bugün fidan, yarın nefes” dediğimiz de…

 2019’u kazandıklarımızla ve kaybettiklerimizle bu şekilde uğurlarken 2020 için benim umudum; kaybettiklerimizin daha az, kazandıklarımızın daha çok olmasıdır. Bizi hayata bağlayan, bize yaşama sevinci veren yegane şeylerden biri olan “umut etmek” 2020 yılında yapacaklar listemizin üst sıralarında olsun Sevgili Okur.

Yanımızda sevdiklerimizle, sevenlerimizle umut etmeye devam ettiğimiz; hiçbir varlığı göz göre göre kaybetmemek için elimizden geleni yaptığımız, kazandıklarımıza sahip çıktığımız bir yıl olması dileğimle. Umutlarımıza umut kat 2020!

 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.