Öfke, bireyin planları, istek ve ihtiyaçları engellendiğinde haksızlık, adaletsizlik ve kendi benliğine ve bedenine yönelik bir tehdit algıladığında yaşanan temel duygulardan biridir.
Öfke bireyin kendini savunmak ve karşıdakini uyarmak amacıyla ortaya koyduğu bir duygulanım biçimidir. Ortaya konulması yapıcı veya yapıcı olmayan bir şekilde sözel, davranışsal veya fizyolojik bir biçimde olabilir.
Öfke ne değildir?
Öfke, doğal bir duygudur.
Öfkeyi bir buzdağına benzetebiliriz. Buzdağının görünmeyen kısmı bizim öfkelenme sebebimizdir; görünen kısmı ise öfkemizi nasıl dışa vurduğumuzdur. Kayıplar, tehditler-korkular, engellenmek, reddedilmek, hata yapmaktan korkmak, kişilik değerinin düşeceği korkusu, emir ve yaptırımlara boyun eğmek zorunda kalmak buzdağının görünmeyen kısmı yani öfkenin nedenleri olarak gösterilebilir. Buzdağının görünen kısmına baktığımızda ise öfke üç tür tepki olarak karşımıza çıkar. Bunlardan birincisi kan şekerinin yükselmesi, nabzın ve kan basıncının artması, sık sık ve zor nefes alma, baş ağrısı, kas ağrıları, sırt ve boyun ağrıları şeklinde kendini gösteren fizyolojik tepkiler; ikincisi konsantrasyon bozukluğu, performansta azalma, unutkanlık, uykusuzluk, dikkatsizlik olarak karşımıza çıkan zihinsel tepkiler; son olarak ise davranışsal tepkiler dediğimiz alkolizm, sigara tiryakiliği, huzursuzluk, acelecilik, ilaç kullanımı ve aşırı yemek yemedir.
Öfke ile Başa Çıkmada Etkili Yollar
Öfke yönetimi, kızgınlığın ve öfkenin yol açtığı duygusal ve bedensel tepkileri azaltabilmek ve öfkeyi sağlıklı bir biçimde denetim altına almak ve ifade etmektir.
Öfkenin sağlıklı olarak yaşanıp, yönetilebilmesi için kabul edilmesi, nedenlerinin ve biçiminin anlaşılması, ifadesinin kontrol edilmesi gereklidir. Öfke içe veya dışa yönelerek ya da kontrol edilerek ifade edilir. Öfkenizi kontrol edebilmeniz için birkaç öneri:
Unutmayalım ki öfkeye yol açan insanları, olayları yok edemeyiz; onlardan kaçamayız; onları değiştiremeyiz. Yapabileceğimiz tek şey bu insanlar ya da olaylar karşısında gösterdiğimiz içsel ve dışsal tepkilerimizi kontrol edebilmek, onları yapıcı bir şekilde yönetebilmektir.
Öfke, bireyin planları, istek ve ihtiyaçları engellendiğinde haksızlık, adaletsizlik ve kendi benliğine ve bedenine yönelik bir tehdit algıladığında yaşanan temel duygulardan biridir.
Öfke bireyin kendini savunmak ve karşıdakini uyarmak amacıyla ortaya koyduğu bir duygulanım biçimidir. Ortaya konulması yapıcı veya yapıcı olmayan bir şekilde sözel, davranışsal veya fizyolojik bir biçimde olabilir.
Öfke ne değildir?
Öfke, doğal bir duygudur.
Öfkeyi bir buzdağına benzetebiliriz. Buzdağının görünmeyen kısmı bizim öfkelenme sebebimizdir; görünen kısmı ise öfkemizi nasıl dışa vurduğumuzdur. Kayıplar, tehditler-korkular, engellenmek, reddedilmek, hata yapmaktan korkmak, kişilik değerinin düşeceği korkusu, emir ve yaptırımlara boyun eğmek zorunda kalmak buzdağının görünmeyen kısmı yani öfkenin nedenleri olarak gösterilebilir. Buzdağının görünen kısmına baktığımızda ise öfke üç tür tepki olarak karşımıza çıkar. Bunlardan birincisi kan şekerinin yükselmesi, nabzın ve kan basıncının artması, sık sık ve zor nefes alma, baş ağrısı, kas ağrıları, sırt ve boyun ağrıları şeklinde kendini gösteren fizyolojik tepkiler; ikincisi konsantrasyon bozukluğu, performansta azalma, unutkanlık, uykusuzluk, dikkatsizlik olarak karşımıza çıkan zihinsel tepkiler; son olarak ise davranışsal tepkiler dediğimiz alkolizm, sigara tiryakiliği, huzursuzluk, acelecilik, ilaç kullanımı ve aşırı yemek yemedir.
Öfke ile Başa Çıkmada Etkili Yollar
Öfke yönetimi, kızgınlığın ve öfkenin yol açtığı duygusal ve bedensel tepkileri azaltabilmek ve öfkeyi sağlıklı bir biçimde denetim altına almak ve ifade etmektir.
Öfkenin sağlıklı olarak yaşanıp, yönetilebilmesi için kabul edilmesi, nedenlerinin ve biçiminin anlaşılması, ifadesinin kontrol edilmesi gereklidir. Öfke içe veya dışa yönelerek ya da kontrol edilerek ifade edilir. Öfkenizi kontrol edebilmeniz için birkaç öneri:
Unutmayalım ki öfkeye yol açan insanları, olayları yok edemeyiz; onlardan kaçamayız; onları değiştiremeyiz. Yapabileceğimiz tek şey bu insanlar ya da olaylar karşısında gösterdiğimiz içsel ve dışsal tepkilerimizi kontrol edebilmek, onları yapıcı bir şekilde yönetebilmektir.