SON DAKİKA
Hava Durumu

İpekli dokunuş (03.06.2020)

Yazının Giriş Tarihi: 03.06.2020 09:10

Pandemi sürecinin sadece evlerimizde kaldığımız kısmını büyük ölçüde tamamlayarak artık normal hayatımıza geçiş evresinde yaşamımıza devam edeceğiz. Malumunuz normal hayat, hepimiz için “yeni bir normal” olacak. “Kontrollü Sosyal Hayat” olarak adlandırılan bu süreçte bizler de tekrardan zoru kolaylaştıracak, bunu yapabilmek için bir mücadele içinde olacağız.

“Bilgeye sordular;

-Zor bir dönemden geçerken ne yapmalıyız?

Bilge dedi ki;

-Sonsuza dek sürmeyeceğini bilmeli.

-Çözüm odaklı düşünmeli.

-Daha kötüsü olmaması için tedbirli olmalı.

-Sabretmeli, sabretmeli…”

Elbette bu yaşayacağımız “Kontrollü Sosyal Hayat” da sonsuza dek sürmeyecek. Biz yaşarken belki hiç bitmeyecek gibi hissedeceğiz; ama bu zamana kadar süreç nasıl geçti ise bundan sonra da geçecek ve bir gün bitecek. Biteceği güne kadar zorluklar yaşayacağız elbette, hâlâ da yaşamaktayız.  Odaklanmamız gereken noktanın sorunlar değil; o sorunlara ilişkin çözümler olduğunu fark ettiğimizde sorun dediklerimizin de ortadan kalktığını göreceğiz. Bilmeliyiz ki, sorunlara odaklandığımızda daha fazla sorunumuz olur; fakat elimizdeki imkânlara ve yapabileceklerimize odaklandığımızda da daha fazla imkânımız ve çözümümüz olur.

Normal hayata, hayatın olağan akışına dönüş yaptığımız bu sürecin “Kontrollü Sosyal Hayat” olarak tanımlanmasının en temel sebeplerinden biri virüsten korunmak için aldığımız tedbirlerin artık hayatımızın yeni parçası olacak olması. Bizler de olası daha kötü durumları yaşamamak için bu dönemde de tedbirli davranarak ve “ya sabır” diyerek maskeyi yüzümüzden, eldiveni elimizden, sosyal mesafeyi de aramızdan eksik etmeyeceğiz.

Henüz “Pandemi bitti.” dediğimiz noktada değiliz; fakat kesin olan şu ki o noktaya dün olduğumuz yerden daha yakınız. İstediğimiz o noktaya gelebilme yolculuğumuzda bulunduğumuz yeni normale geçişimizi kolaylaştıracak anahtarlar şu şekilde;

 

  • Belirsizlik hem biz yetişkinler için hem de çocuklar için kaygı oluşturan ve güvenliğimizi tehdit eden bir unsurdur. Bilinmelidir ki, belirli düzeyde kaygı -yani tedbirleri almamıza teşvik edici nitelikte kaygı- bizim için iyidir ve kendimizi korumamızı sağlayarak güvende kalmamıza katkıda bulunacaktır.
  • Sürecin ne zaman biteceğini düşünmek yerine içinde bulunduğumuz anı nasıl sağlıklı ve tedbirli şekilde yaşayacağımıza odaklanmamız ve istediğimiz pandemisiz zamanlara her geçen gün daha da yakın olduğumuzu düşünmemiz kendimizi iyi hissetmemizde etkili olacaktır.
  • İçine girdiğimiz yeni süreç ile ilgili kaygılarımız ve korkularımız olabilir. Bu normalleşme süreci ile ilgili duygu ve düşüncelerimizi paylaşmanın iyi geleceğini düşündüğümüz kişilerle(partner, arkadaş, aile vb.) konuşmamız; mümkünse psikolojik destek almamız iyilik halimize katkı sağlayacaktır.
  • Pandemi sürecinde oluşan gerçekçi ve işlevsel olmayan olumsuz düşüncelerimizi fark etmemiz oldukça önemlidir. Bu düşüncelerin doğruluğunu ve gerçekçiliğini sorgulamamız; onları gerçekçi, doğru ve işlevsel düşüncelerle değiştirmemiz duygu durumumuzu pozitif hale getirerek davranışlarımızda da gözlenebilir olumlu değişikler oluşturacaktır.
  • İçinde bulunduğumuz süreç ile ilgili bilgileri doğru kaynaklardan ve belirli aralıklarla takip etmemiz; sosyal medyada oluşan bilgi kirliliğinden ve bunun oluşturabileceği olumsuz etkilerden korunmamızı sağlayacaktır.
  • Evde kaldığımız süreçte uyku, yemek vb. birçok rutinimiz bozulmuş olabilir. Tedbirler çerçevesinde pandemiden önceki rutinlerimize dönmek ve değişen koşullara yönelik yeni rutinler oluşturmak normalleşme sürecine geçişimizi hızlandıracaktır. Unutmamalıyız ki, rutinlerin bozulması ve değişen rutinlere uyum sağlanması hem çocuklar hem de biz yetişkinler için zaman ve sabır gerektiren bir süreçtir.
  • Çocukların bu yeni sürece uyum sağlamasını kolaylaştırmak için çocuğun ebeveynleri tarafından doğru bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bilinmelidir ki, yaş farkı gözetmeksizin çocuklar çevresindeki tüm olayları gözlemler ve anlamaya çalışırlar. Bu anlamlandırma sürecinde de biz yetişkinlerin desteğine ihtiyaç duyarlar. Bu sebeple onların sorularını cevaplamamız ve meraklarını gidermemiz çok önemlidir. Sorularına kısa ve net cevaplar vermemiz; cevabının bilmediğimiz sorulara “Şu an bu sorunun cevabını bilmiyorum. Öğrendiğim zaman seninle paylaşacağım.”, “Sen ne düşünüyorsun?”, “Birlikte araştıralım mı?” şeklinde yanıtlamamız onlara anlaşıldıklarını ve dinlenildiklerini hissettirecektir. Onları bu zamana kadar evde kaldıkları için takdir ettiğimizi sözel ve davranışsal olarak da ifade etmemimiz, onlara güvendiğimizi ve inandığımızı göstererek sabırları ve tedbirlere uydukları için teşekkür etmemiz de onlar için çok anlamlı ve değerli olacaktır.
  • Çocuklar evde kaldıkları süre içerisinde tedbirleri ve onlara nasıl uyacaklarını büyük ölçüde öğrendiler. Sosyalleşmeye başladıkları bu sürece geçişin yavaş bir şekilde yapılması, küçük yaş gruplarında çocukların gelişim dönemine uygun şekilde tedbirlerin ve yeni sosyal hayatın oyunlaştırılarak, hikayeleştirilerek anlatılması ve evde drama çalışmalarının yapılması onların süreci kafalarında somutlaştırmalarını sağlayarak sürece uyum sağlamalarını kolaylaştıracaktır.
  • Çocuklar uzun süre sonra arkadaşlarını, öğretmenlerini, sevdiklerini gördükleri için onlara sarılmak ve öpmek isteyebilirler. Bu karşılaşma anı ile ilgili evde drama, canlandırma çalışmaları yapılması onların süreci o karşılaşma yaşanmadan deneyimlemelerini sağlayarak tedbirlere uymalarına katkıda bulunacaktır.
  • Maske takmanın ya da takmaya devam etmenin çocuklar için zor bir durum olabileceği unutulmamalıdır. Bunu kolay hale getirmek için maske takmanın ve tedbirlere uymanın önemi anlatıldıktan sonra hijyen kuralları çerçevesinde onlarla maskeleri süsleme ve yeni maske oluşturma etkinlikleri yapılabilir.
  • Uzun süredir ebeveynleri ile bir arada olmaya alışmış çocuklar ebeveynlerinin tekrardan sosyal ve iş hayatına dönmesi ile kaygı, korku, endişe ve üzüntü gibi duygular hissedebilirler ve çeşitli davranış değişikleri ile birlikte ebeveynleri ile de çatışma yaşayabilirler. Ebeveynler işe gitmeden çocuğa tekrardan çalışmaya başlayacağını anlatmalıdır. Bunların yanı sıra dışarıda maske takan insanların görüntüsü de çocukların üzerinde kaygı, korku, endişe gibi duygular uyandırabilir. Süreç içerisinde çocuklar ile onların duygu ve düşüncelerini ifade etmesine yardımcı konuşmalar ve etkinlikler yapmak onlar için sağlıklı olacak ve kendilerini iyi hissetmelerini sağlayacaktır.
  • Çocukların kaygılarını azaltmak ve esneyen koşullara uyumlarını kolaylaştırmak için onlara riskin azaldığı, tedbirlere uyduğumuz sürece artık dışarı daha çok çıkıp arkadaşlarımızla daha sık görüşebileceğimizin söylenmesi de faydalı olacaktır.
  • Yeni normal hayata geçiş elbette bazı çocuklar için kolay bazı çocuklar için zor olacaktır. Her zaman olduğu gibi bu süreçte de biz yetişkinlerin çocuklar için yapabileceği en temel şey onlara sevgimizi ve güvende olduklarını hissettirmemiz olacaktır.
  • Yetişkinler, ebeveynler ve bakım verenler olarak bizlerin kaygı ve korkuları çocuklara da geçmektedir. Onlara rol model olduğumuzun bilincinde olarak davranmamız ve kendi iyilik halimize de dikkat etmemiz gerekmektedir. Kendimize nefes alabileceğimiz, rahatlayabileceğimiz alanlar oluşturmaya çalışmamız oldukça önemlidir. Bu süreçte kendimize de göstereceğimiz özşefkat iyi hissetmemizi dolayısıyla da etrafımızdakilerin de iyi hissetmesini sağlayacaktır.
  • Sağlık fiziksel ve ruhsal olarak tam bir iyilik halidir. Fiziksel sağlığımızı korumamız kadar ruhsal sağlığımızı da korumamız çok önemlidir. Bu bilinçle hareket etmek hepimiz için en iyisi ve en sağlıklısı olacaktır.

 

Hayatta her şey gelip geçicidir. Zamanla elbette her şey değişir; fakat bu değişimi sağlayan o zaman içerisinde yaptıklarımızdır. Dolayısı ile yaşadığımız bu süreçte hayatımızı daha yaşanılır kılmak, günümüze daha fazla hayat katmak bizim elimizdedir ve bu tedbirlere uymamız ile mümkündür.

“Bir gün dönüp geçmişe baktığınızda, mücadelelerle geçen yılların hayatınızın en güzel yılları olduğunu fark edeceksiniz.” demiş Sigmund Freud. “Yeni normal hayat” mücadelemizde hepimize sağlık, mutluluk ve umut dolu günler diliyorum Sevgili Okur.

* Size destek olabileceğimi düşündüğünüz her konu için mail yoluyla bana ulaşabilirsiniz. Her günümüzün bir öncekinden daha umutlu ve sağlıklı olması dileğimle…

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.