Algı yönetimini birçok yerde duymuşuzdur. Kendimce bunun nasıl üzerimizde oluşturulduğunu anlatmak istiyorum.
Defalarca aynı cümlelerle dolu tiratlar atarak insanlarda bu duygunun benimsenmesi sağlanır. Siyah olan herhangi bir şey beyaz ise bile, onun siyah olduğunu inandırabiliriz. O kişi beyaz rengini hiç bilmiyordur belki de. Bir tür algısal manipülasyonla bu durum olağandır.
Algı yönetiminde amaçlar gizlenir. Örneğin, savaş kelimesini “güvenlikleştirme” diye tabir ettiğimizde bu bizde şiddeti çağrıştıran bir durum olarak görünmez. Buradaki algı yönetiminde savaşın gerekliliğini ve haklılığına ikna olmuş oluruz.
Bazı içgüdüler, inançlar ile ya da milli duygular üzerinden de halkla ilişkiler güçlendirilir. Sembolik bir durum oluşturularak insanların bu şekilde etkilenmesi sağlanır. Üstelik bu şekilde ikna kabiliyeti daha kolay olur. Büyük bir topluluğun inandığı bir duruma bazılarımız bu sebeple sorgulamayıp ikna bile olur.
Sürekli olan, tekrar eden bir iletişim şeklini görürüz. Bunlar önceden belirlenip, insanların aynı fikre sahip olmaları için seçilmiş cümlelerden, kelimelerden ibarettir. Bu sayede odak noktasından da koparız. Sorgulamamıza olanak tanınmaz.
Bunun gibi birçok daha algı yönetim şekilleri mevcuttur. Burada yapılması gereken tek şey sorgulamaktır.