SON DAKİKA
Hava Durumu

Yazıyorum (02.09.2020)

Yazının Giriş Tarihi: 02.09.2020 10:26

Ama fakat lakin konuşma/yazım dilinde bağlaç ve ilgeç olarak kullanılır. Tümceleri bağlar,  “karşı, aykırı, uyumsuz” anlamlarını kazandırır. 

 

Bu bağlaçlar/ilgeçler, politik dilde kullanıldığı zaman ise “çevir kazı yanmasın...” anlamında ve fikirlerdeki tutarsızlığı ve omurgasızlığını kapatmak için kullanılır ki... “Yaptım; ama bir sor niye yaptım? Diye kalıplaşmış savunma söylemi bunun binlerce örneğinden bir tanesidir.   

 

Bu bağlamda ama fakat lakin demeden Avukat Ebru Timtik... Tuncelili bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Küçük yaşta babasını kaybetti. Hukuk eğitiminden sonra avukatlığa başladı. Sonrasında da  İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi; terör örgütü DHKP/C'nin avukatlık yapılanmasına yönelik davada "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 13 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmış ve cezasını çekmek üzere ceza evine konulmuştu. Ceza evinde önce açlık grevine sonrasında da ölüm orucuna başladı ve hayatını kaybetti.  

 

Tartışmaların odağındaki Avukat Ebru Timtik’in kim olduğu ile ilgili daha geniş  bilgi açısından biri yerli biri de yabancı internetten iki kaynaktan edindiğim bilgileri nokta ve virgülüne dokunmadan kopyala yapıştır ile aynen aktarıyorum: İngilizceden çevrilmiştir-Ebru Timtik, bir Türk hapishanesinde açlık grevi yaparak öldürülen bir Kürt-Türk insan hakları avukatıydı. Eylül 2017 de tutuklanan Türk hükümetini eleştiren müvekkillerini temsil ettiği bilinen 18 avukattan biriydi. Wikipedia (İngilizce) 

 

Yerli kaynakta ise; İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olan Ebru Timtik aynı zamanda Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesidir. Diğer 17 avukatla birlikte "terör örgütü üyeliği" ve "terör örgütü yöneticiliği" suçlamasıyla yargılandı. Timtik, DHKP-C terör örgütü üyeliği suçlamasından tutuklanmıştı. Diye açıklanmış... 

 

Kaynağın birinde 18 avukat diğerinde 17 avukat olması dikkatinizden kaçmamıştır. Yabancıların avukattan saydığı ama yerli kaynakların avukattan saymadığı kişinin kim olduğunu artık siz tahmin edersiniz. Ayrıca yabancı kaynaktaki “bir Türk hapishanesinde açlık grevi yaparak öldürülen” ibaresindeki kendi iradesi ile açlık grevi yapan bir insanın nasıl öldürülebileceğini  anlamakta zorluk çekiyorum.  

 

Aslında Ebru Timtik ile ilgili hafızanızı zorladığında veyahut amasız, fakatsız ön yargısız bilgi edinmek için internette sorguladığınızda, kamuoyuna yabancı biri olmadığını göreceksiniz. 

 

DHKP-C'nin 2010 Ocak ayında terör örgütü propagandası yaptıkları iddiasıyla tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılması için Edirne'de eylem yapmak üzere üç otobüsle İstanbul’dan yola çıkan  grubun sözcüsü Avukat Ebru Timtik ti. Bu gösteriye ailesinin haberi olmadan katılan 17 yaşındaki Alev Emir'in televizyondan DHKP/C terör örgütü için eylem yapan grup ile birlikte  Kırklareli'nin Babaeski İlçesi'ndeki dinlenme tesisinde olduğunu öğrenen anne Güler Emir, 6 Ocak 2010 tarihinde akrabaları ile birlikte bu tesise geldiğinde Alev Emir’in Annesi ile Ebru Timtik arasında  yaşanan tartışmalar ve kamuoyuna yansıyan görüntüleri  internette mevcut. 

 

Ayrıca İstanbul Adliyesi'nde görev yapan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz 31 Mart 2015 tarihinde makam odasında terör örgütü DHKP/C tarafından rehin alınarak şehit edilmesi ile ilgili Gazeteci-Yazar Kemal Gümüş’ün şahit olduğu ve sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki şahsi hesabından yaptığı açıklama ile 31 Mart 2015 tarihinde Çağlayan Adliyesi'nde yaşananları anlattığı paylaşım ilginçtir: 

 

"Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edildiği gün DHKP-C'li teröristler ile bir grup görüşmüştü. Görüşmelerde Ebru Timtik de vardı. Timtik'in Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın katledildiği gün biz birkaç adliye muhabirine söylediklerini hiç unutamıyorum. 

 

Timtik teröristlerle yapılan görüşmeden sonra yanımıza geldi. 'Ebru Hanım durum nedir?' diye sormuştuk. Teröristlerin kararlı duruşundan oldukça memnun ve mütebessim bir suratla, 'Çocuklar çok kararlı talepleri yerine getirilmezse öldürecekler' demişti. 

 

Ve maalesef Ebru Timtik'in dediği gibi de olmuştu. Masum bir insan mazluma ne bir şekilde katledilmişti." 

 

İstanbul Barosuna Ebru Timtik’in resminin bulunduğu ve “Güçlü Baro, Güçlü Avukat” afişinin asılması ile başlayan tartışmalar, sokaklara taşındı. Sokakların, harareti yükseliyor ve yükselmesi gayreti içinde yangına körükle gidiliyor. 

 

Körüğe dikkat edin... 

 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.