Önyargısız bir dünya düşünebiliyor musunuz? Ben pek düşünemiyorum hatta imkansız. Ama önyargız bi dünya olsa çok güzel olabilirdi. Kimsenin kimseyi yargılamadığı, yargılamadan yaşadığı bir hayat dilerdim. Biraz önyargının tanımını yapalım isterseniz. Önyargı kelimesinin peşin yargı ve peşin hüküm gibi manalara gelmekte olan bir kavram olduğunu ifade etmek mümkündür. Önyargı kelimesinin bir kimseyle ya da şeyle ilgili olarak, belirli bir olaya, duruma ya da görmeye dayanan, önceden edinilmiş olumlu ya da olumsuz yargı, kanı olarak da tanımlanabileceği ifade edilebilir. En önemli kısmı da burada aslında önyargının temelinde sadece olumsuzluk yatmaz. Olumlu düşüncelerde vardır. Çoğunlukla önyargı dediğimizde olumsuz bi düşünceden bahsederiz fakat olumlu bir durumda da o durumla ilgili önyargılarımız vardır. Biz bazen buna önsezi, his gibi şeyler söyleriz. Önyargı, farklı kaynaklara sahip olarak görülür. Bunların başında farklı korku biçimleri gelir. Diğerinin bir zarar vereceği beklentisi gelişir. Diğerinin farklı dünya görüşünde olması, bir meydan okuma algısı olarak algılanabilir. İletişimde olunduğunda utanç, reddedilme veya alay konusu olacağı düşünüldüğünde, önyargılı davranış gelişir. Olumsuz sonuçlardan korku duyulduğu için, önyargılı duygular ile savunma mekanizması oluşur. Baktığımız her yerde zenginlik, güç ve statü açısından farklılıklar görüyoruz. Bazı gruplar diğerlerinden daha yüksek statüye ve daha büyük ayrıcalığa sahiptir. Sistemdeki bu eşitsizlik, sosyal gruplar ve statüler dediğimiz şeydir. Bu eşitsiz sosyal sistemde, genellikle belirli bireylere veya sosyal gruplara yönelik haksız muamele vardır. Buna ayrımcılık denir. Ayrımcılık birçok farklı özelliğe dayanabilir: yaş, cinsiyet, kilo, etnik köken, politik ve siyasal görüş. Örneğin ırk temelli önyargı ve ayrımcılığa ırkçılık denir. Çoğu zaman, cinsiyet önyargısı veya ayrımcılık, cinsiyetçilik olarak adlandırılır. Eğer önyargılar davranışa dönüşür ise, artık bunun adı dışlamadır. Yani önyargı bir tutum, dışlama ise bir davranıştır. Önyargı bazen belli gerekçelere ve ön bilgilere dayansa da, haklı gerekçesi olmadan diğerlerinin kötü olduğunu düşünmek, önyargının nefret boyutudur. Ön yargı bir taraf tutma biçimidir. Önyargı insanları birbirlerinden uzaklaştırır.İnsanlar birbirlerine yakın olması gerekirken mesafeler uzar.Ön yargılı yaklaşmak kalp kırdığı gibi köprü örmek yerine köprüleri yıkmamıza neden olur.Tanımadığımız insanlara ön yargılı davranmak sıkıntılar yaratır. Kimse ben önyargısız biriyim diyemez bunu çok nadir insanlar yapabilir fakat hepimizin içinde birazda olsa diğer insanlara karşı önyargılarımız vardır. Bunlar yaşadığımız olaylar, durumlar karşısında gelişmiş savunma mekanizmamızdır. Ne olursa olsun bunu farketttiğimizde azaltmak ve üstesinden gelmek bizim elimizde. Önyargısız bir hayat istiyorsak aslında önce kendimizi değiştirmeliyiz. Kendimizi dğiştirmekle başalaığmız herşey bizim hayatımızı da değiştirecektir. Çevremizi, iş hayatımızı ya da ilişkilerimizi… Önce değişime kendimizden başlarsak diğer insanlarında değişeceğine şahit olacağız ben buna inanıyorum. Ne demiş Doğan Cüceloğlu Önyargı; arı soktu diye bal yememektir. Önyargılarımızı bırakırsak hayatın bizim için daha güzel ilerlediğini göreceğiz. Önyargısız, huzurlu bir hayat diliyorum herkese.. Hoşçakalın.