Kader dediğimiz şey tam olarak nedir? İnsan kendi kaderini kendisi mi belirler yoksa zaten çizilmiş bir yolumuz var mıdır? Kader demek alınyazısı demek diyebiliriz. Kader, tüm olayların daha önce ve değişmeyecek şekilde düzenlediğine inanılmış olan ezeli takdiri ifade eder. Alın yazısı, yazgı ya da mukadderat şeklinde de anılır.
Kalbimiz çarpıyor, kanımız temizleniyor, hücrelerimiz büyüyor, çoğalıyor, ölüyor. Vücudumuzda, bizim bilmediğimiz birçok işler yapılıyor. Bunların hiçbirini yapan biz değiliz. Uyuduğumuz zaman bile bu tür faaliyetler devam ediyor.
Ama şunu da çok iyi biliyoruz ki, kendi isteğimizle yaptığımız işler de var. Yemek, içmek, konuşmak, yürümek gibi fiillerde karar veren biziz. Zayıf da olsa bir irademiz, az da olsa bir ilmimiz, cılız da olsa bir gücümüz var.
İnsanların kendi iradeleri var ve hayatının yönünü kader dışında kendisi yönlendiriyor. Örneğin 2 ayrı yol mevcut hangi yoldan gitmek istediğine kendin karar verirsin. Olan biten herşeyi kader diye nitelendirmek insanın kendi iradesini reddetmesi demek. İnsan yaptığından sorumlu olmasaydı, “iyi” ve “kötü” kelimeleri manasız olurdu. Nereye gideceğinin tayini, insanın irade ve ihtiyarına bırakılmıştır. O hangi düğmeye basarsa, yani nereye gitmek isterse o yöne gidecektir, dolayısıyla da gideceği yerin mükafatı veya cezası o insana ait olmaktadır.