İnançlarımız doğrultusunda yaşam sürüyoruz. İnandıklarımız, görüşlerimiz fikirlerimiz.. Herkesin kendi düşünce yapısı elbette ki vardır hatta bu durum bazen bireysel bazen de toplumsal olarak nitelendirilebilir. Bazı toplumların inanış ve fikir görüşleri farklılık gösterebilir. Her toplumun kendine göre örf adet ve inanışları vardır. Bu durumda bazı bireylerin çok tepkili olduğunu görebilirsiniz. Farklı toplumsal yaklaşımlara karşı saygılı olmayan insanlar konuştukları ya da söyledikleri bilmeden hareket ederler. Farklı inanış ve düşünce yapılarına saygı duymayan insanları da gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum ! Ne olursa olsun her kesimde ki insanın fikir ve görüşlerine saygı duymak zorundayız. Saygı sadece hayatımızın bazı bölümlerinde olmuyor. Düşüncelere de saygı duymak büyük bir olgunluk davranışıdır. İnsanlar kaç yaşına gelirse gelsin bu durumu kendine aşılamazlarsa 20 li yaşlarda ya bu durumu yaşarlar 60 lı yaşlarda da bu durumu yaşarlar. Önemli olan kendini değiştirebilmek. Durum her ne olursa olsun saygı olduğu sürece her durumun çözülebileceğine inananlardanım aslında. Saygı insan ilişkilerinde en temel yapılardan biri. Özellikle karşıt görüşte iki insanın bile kavga ve kal kırmadan tartışabilmesi sadece saygılım insanların yapabileceği bir davranış olarak görüyorum. Kendini geliştirmiş yada kendi kişiliğinde saygıyı çok önemli konuma koymuş insanlar tartışmalarında bile her şekilde sınırı koruyabilirler. Eleştirdikleri kadar eleştirilmeye de açık insanlardır. Toplumun en kötü hastalıklarından biri de ben istediğim gibi eleştirebilirim ama beni kimse eleştirmesin hastalığı bence. Her insan duygu ve düşüncelerini özgürce dile getirebilmeli ancak çağımızda insanları eleştirmek bile kötü bir insana çevirir sizi.. Unutmayın ki bu hayatta her şeyin bir üslubu vardır tabi ki. Saygı çerçevesinde eleştirmek ve eleştiriye açık olmak gerçekten de kişisel gelişimini tamamlamış insanlar yakışan bir davranış.