Ne yazık ki hayvanlara sahip çıkmıyor hatta bazı insanlar şiddet uyguluyor ve dünya üzerinden yok etmeye çalışıyorlar. Gerek av ile yapıyorlar gerek keyfi sebeplerden. O kadar üzücü bir durum ki bizlere emanet edilen canlılara yokmuş gibi davranıyor olmamız. Hayvanlara şiddet uygulayan insanlara da ne yazık ki ceza uygulanmıyor ve bu sebepten daha da artış gösteriyor. Aslında baktığımızda bunların hepsi eğitimsizlikten oluyor. Çocuklara küçük yaşta hayvan sevgisi aşılamadıkları için büyüdüklerinde bir cani gibi davranabiliyorlar. Gerçi hayvan sevgisini aşılamak için de hayvanları seven ve onları koruyabilen aileler gerekir öyle değil mi? Bu dünya üzerinde onları korumak ve kollamak biz insanlara verilmiştir ben buna inanıyorum. Hayvanlar birçoğumuzun yalnızlığını paylaştığı arkadaş yerine geçer. Herkesin hayatında mutlaka evlerine kedi, köpek balık, kuş alıp onlarla keyifli zamanlar geçirmişliği vardır. Yolda yürürken bile karşımıza çıkan bir kedi yavrusuna bile bir kap su, yemek verip yaşadığı mutluluğa şahit olmuşuzdur.
Hayvanlar insanlarla yakınlık kurduklarında kendi cinslerinden daha çok insanlara bağlanır çünkü sevildiğini hisseder hayvan ve karşılık vermek ister, karşılığı ise sadece sevgidir, içinde menfaati olmayan güzel bir sevgi besler.
Hayvan sevgisi çocukların ruhsal gelişimine de büyük katkı sağlar. Küçük bir çocuğun bir hayvanın bakımına, beslenmesine yardımcı olması, onun mutlu olmasını istemesi başka bir canlının sorumluluğunu paylaşması kişisel gelişimine büyük destek sağlar.İnsan evladı düşünebilen bir varlıktır fakat diğer canlıların bizim gibi düşünmesini bizim gibi yaşamasını nasıl bekleriz. Bizler düşüneceğiz ki onlraı koruyabilelim sahip çıkabilelim. Bakın evlerinizde beslemekten sorumluluk almaktan bahsetmiyorum ki bir çok insan bundan kaçıyor maalesef. Evet yapmak zorunda değiller ama dışarda onları beslemek ve onlara sıcak yerler yaratmak bizim elimizde ve bence bu bizlerin görevi halinde. Çünkü onlar dünya üzerinde olmasalar dünyanın düzeni bozulacaktır. Bunu unutmadan bunu düşünerek hareket etmeliyiz en neticede. Ben biraz hayvan haklarından bahsetmek istiyorum. Türkiye’de hayvan hakları 5199 numaralı kanunla düzenleniyor. Bu kanuna göre tüm hayvanlar eşit ve kanun hükümleri çerçevesinde yaşam hakkına sahip. Kanunda hayvanların İngiltere, İsviçre ve Avusturya’daki kanunlarda gözlenen bir ifade olan “hissedebilen varlıklar” olduğuna dair bir ibare bulunmuyor. Dikkat çeken en önemli eksiklerden biri de hayvan hakları ihlallerinde hapis cezasının olmayışı. Suçlu kişi para cezasını ödeyerek, hapse girmeden suçlamalardan kurtulabiliyor. Hayvanları, bakımının gerektirdiği yaygın eğitim programlarına katılarak sahiplenenlerin sahiplendikleri hayvanın bakımını yapmakla yükümlü olduğu belirtilmiş. Herhangi bir eğitim programına katılmadan sahiplenenlerle ilgili ise para cezası verilebileceği dışında herhangi bir bilgi bulunmuyor maalesef. Ve insanlar zaten bir şey olmaz bizlere diye istedikleri gibi zarar verip istedikleri gibi yaşamlarını diğer canlılar yokmuşçasına yaşayabiliyor. Umarım bundan sonra ki zamanlarda hayvanlarımızın kıymetini bilir ve onlara güzel yaşamlar sunabiliriz. Dünyanın sonunu görmek istemiyorsak bunu yapmak zorundayız hem ahlaki değerler açısından hem de dünyanın düzeni açısından hayvanlara diğer tüm canlılara gözümüz gibi bakmak dileğimle. .sağlıkla kalın.