İnsanlar aynı acıları anlayabilirler.. Aynı üzüntüleri anlayabilirler. Yaşamadan anlamaz insanlar. Önce sizin geçtiğiniz yollardan geçmeleri lazım sizi anlamaları için. Hayatınızda sizi anlayan insanlar varsa şanslısınız demektir. Dil dökersiniz, emek verirsiniz ama yinede sizi anlamak istemeyen insana ne deseniz boş olacak.. Birde sizinle dert yarıştıran insanlar vardır. Onlarda laflara hep bende de şöyle olmuştu.. Bende böyle yapmıştım derler.. Sizi dinlemektense kendilerinden örnek vererek sizin anlatacaklarınıza engel olurlar. Çok vardır böyle insanlardan.. Bazen düşünüyorum acaba benim görüşüm ve düşünce yapımmı çok ince ve gereksiz. Yoksa insanların kalpleri gerçekten kötü mü ?
Ben bir insanı bile leştireceğim vakit yumşatarak ve onu kırmadan yapmaya çalışırım. Ama gözlemlediğime göre insanlar öyle değil.. İnsanların dilinin kemiği yok. Duracakları yeri bilmiyorlar. Kalp kırmaktan başka hiç birşey olmuyor.
Bir insanın kalbini sözle kırmak çok aptalca değil mi ? Eleştirmek yada tartışmak bunlar çok olağan şeyler hayatta ancak bunlarında bir sınırı olmamalı mı ?
Eleştiriyorsunuz ama eleştirilmekten hoşlanmıyorsunuz..
Tartışmaya açık olduğunuzu belirtiyorsunuz ama tartışırken bağırarak haklı çıkmaya çalışıyorsunuz..
Fikirlere saygı duyduğunuzu söylüyorsunuz ama o fikir hakkında aşağılayıcı yorumlar yapıyorsunuz..
Ne kadar tanıdık geldi değil mi bu örnekler size de ?
Böyle insanlar hayatımızda hep varlar..
Aslında bu tarz insanlar herkesin hayatının kendi elinde olduğunu düşünürler..
Her şey istedikleri gibi olsun, her şeyi onlar bilir, her doğru ve yanlışı onlar bilecekmiş gibi davranırlar..
Bu tarz insanların gözünde sizin düşüncelerinizin ve fikirlerinizin bir önemi yoktur..
.Çünkü onlar zaten her şeyi kendileri düşünüp karar verirler.. Sizin fikinizin hiç bir önemi yoktur..
Bu tarz karakterlerin asıl sorunu aslında özgüven.. Hayatta kendi kendine yetemeyen insanlar etraflarına huzursuzluk çıkararak mutlu olamaya çalışırlar. Kızarak, bağırarak kendi doğrularını anlatma ihtiyacı duyarlar..
Aslında her insan anlaşılamyı bekler.. Tıpkı bu karakter deki insanlarında beklediği gibi..
Zamanında hiç anlaşılmamış, hiç dinlenmemiş olan insanlar hayat merkezlerini kendileri yapmayı seçerler.. Bu elbetteki çok güzel bir görüş .Hayatta kendinden başka önemli bir şey olmadığı bilincinde olmak büyük bir erdemlik..
Ama sırf insani duygularımız adına, sevmek,sevilmek, anlaşılmak, aranmak istedikleri vakit hayatın merkezi artık kendileri olmaktan çıkıyor. Hayatta her kararın kendi kararları gibi olmasını beklerler.. Ancak nasıl aynı olabilir ki ? Her bireyin kendine göre düşünce yapısı vardır. Her düşünce yapısı birbirine uyacak diye bir kural yok ki..
İşte aslı mesele tam burada başlıyor.. Farklı konularda da olsa ortak bir noktada buluşabilmek..Günümüzde bu durumu pek göremiyoruz aslında. Siyaset, spor, ekonomi alanlarında televizyonlarda bile insanlar tartıştıkları vakit, ya bir taraf baskın olmak için daha çok bağırır yada bir taraf fikirlerini savunamadığı için susup karşı tarafı kabullenmek zorunda kalır.. Ne kadar acı bir durum kabullenmek.. Yanlış olan bir görüşü kabullenmek..
İşte insanlar karşılıklı birbirlerinin görüşüne aygı duysalar, birbirlerini önce anlamayı tercih etseler aslında bir ç.ok konuda ortak noktaya varılacak..
Günümüzde pek mümkün olamyan bir durum.. Özellikle siyaset alanında anlaşılmamak çok yıpratıcı..
A kişisi A partisini savunabilir, B kişisi B partisini savunabilir.. Önemli olan bu iki kişinin birbirinin görüşüne saygı duyabilmesi.. Şuan ki zamanda bu böyle değil A kişisi A partisi şunu yaptı, bunu yaptı, öyle iyiyiz böyle iyiyiz der durur aynı şekilde B kişiside B partisi için söylenir durur.. Ama hiç bir zaman karşılıklı olarak evet A partisi de şöyle yaptı evet B partisi de şunu yaptı demez.. Neden peki ? Neden bu durum böyle..
Çok yakın zamanda siyasette tamda bu duruma benzer bir durum ile karşılaştım ama bu sfer işin içinde teşekkür vardı ..
Eee haliyle biraz şaşırdım.. A kişisi B partisi için bu konuda önümüzü güzel açtınız desteklerinizden dolayı teşekkür ederim tarzınd bir cümle kullandı.. Erdemliğe bakar mısınız ? Anlaşılmak istediler ve anlaştılar.. Saygı duydular..
Aslında bu dönemde insanlıktan beklediğimiz şey bu.. Anlaşılmak ve saygı gösterebilmek ..