Oysa bedenimizi beslenmenin ve güçlendirmenin yolu renkli beslenmeden geçiyor. Renkli beslenmeye değinmeden önce gelin antioksidanlar ne işe yarar buna bir göz atalım.
Vücudumuz her gün serbest radikal denen moleküller üretir. Bu moleküller oldukça saldırgandır. Saldırgan olan serbest radikaller durdurulmazlarsa, vücut dokularına zarar verirler. Normal şartlarda vücudumuz az miktarda serbest radikal üretir. Yiyeceklerle aldığımız antioksidanlar ise bu serbest radikalleri etkisiz hale getirir.
Ancak maalesef artık yalnızca vücudumuzun ürettiği serbest radikallerle savaşmak yetmiyor. Ağır metaller, tarımsal ilaçlar gibi maruz kaldığımız toksik bileşikler vücudumuzda daha fazla serbest radikal oluşmasına ve birikmesine neden oluyor. Bu durum DNA ve doku hasarına, kanser, otoimmün hastalıklar gibi çeşitli olumsuz sonuçlara neden oluyor.
Bu durum artan serbest radikallerden korunmak için ise daha fazla antioksidana ihtiyacımız olduğu anlamına geliyor. Peki bunu önlemek için neler yapabiliriz?
Ana yemek veya garnitür olarak her gün çiğ yeşillik ve sebzeden yapılmış en az bir kase salata tüketin.
Salatalarınıza protein veya sağlıklı yağlar ekleyerek tam bir öğün oluşturabilirsiniz.
Öğle ve akşam yemekleriniz için tabağınızın en azından yarısını sebzelerle doldurun.
Zeytinyağlı sebze yemekleri, fırınlanmış veya buharda pişmiş sebzelerle öğünlerinizi renklendirin.
Kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinde beslenme rutininize farklı sebzeler ve kontrollü olacak şekilde farklı meyveler ekleyin.
Mevsiminde sebze ve meyve seçmeye özen gösterin.
Doğal vitamin ve mineral kaynağı olan sebzelerin ve meyvelerin gücünü göz ardı etmeyin. Ne kadar renkli beslenirsek o kadar çeşitli biyoaktif bileşiği vücudumuza alacağımızı unutmayın. Bağırsağımız ve bağışıklığımız için eşsiz yararları olan sebze ve meyvelere mutlaka beslenme rutininizde yer verin. Meyveleri akşam yemek sonrası yerine gün içinde tüketmeye özen gösterin.