GÜNLERDEN SEMİZOTU (15.06.2022)

Biliyorsunuz ki yazın gelmesiyle pazarlarda, bahçelerde tazecik semizotları yerlerini almaya başladı. Zeytinyağlı yemeğinden, yoğurtlu mezesine, salatasından turşusuna kadar farklı formlarda masalarımızda yeri olan semizotunu bugün sizlerle daha yakından inceleyelim.

Demir, potasyum, kalsiyum ve C vitamininden zengin olan semizotu, diğer yeşil yapraklı sebzelere oranla daha çok omega-3 yağ asidi içerir. Vejeteryanlar ve balık yiyemeyenler için zengin bir omega-3 kaynağıdır.

Ayrıca içeriğinde bolca lif, A vitamini ve B grubu vitaminlerinin yanı sıra magnezyum, manganez ve bakır mineralleri bulunur. Minerallerden zengin olması sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirmeye katkıda bulunur. Antioksidan özellikleri sayesinde, kalp sağlığını korur, kanseri önler, cildi gençleştirir.

Kalorisi en düşük sebzelerden biridir. Yüksek oranda lif içerir. Düşük kalori ve düşük glisemik indeksi ile kan şekerinin dengelenmesini sağlayan semizotu, formda kalmaya oldukça yardımcıdır.

Semizotu özellikle akciğer ve ağız kanserlerini içerdiği A ve C vitaminlerinin antioksidan etkisi sayesinde önlemeye yardımcı olur. Ayrıca semizotu bitkisine sarı ve kırmızı renk veren betalain pigment bileşiklerini de barındırır. Betalain bileşikleri vücuttaki anti-mutajenik (genetik değişimi önleyen madde) etkilerle bağlantılı olduğu için serbest radikallerin sağlıklı hücrelerde mutasyonlara neden olmasını önler.

Semizotu içeriğinde oksalik asit adı verilen bir asit türü içerir. Oksalik asit vücuttan idrar veya dışkı yoluyla atılıyor olsa da, yüksek miktarlarda semizotu tüketmek, bu bileşiğe duyarlılığı olanlar için olumsuz reaksiyonlara neden olabilir. Sindirim bozuklukları ve böbrek taşı olan kişilerinde tüketmemesi faydalı olacaktır. Tüketmeden önce semizotunu kaynatmak içeriğinde bulunan oksalik asidi ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Herkese sağlıklı haftalar dilerim.