Vücut, 24 saatlik döngülerde salınan sirkadiyen ritim adı verilen biyolojik bir ritme sahiptir. Sirkadiyen ritim, her gün gerçekleşen normal fizyolojik döngüleri düzenler. Uyku bozukluğu, psikolojik sağlığı ve fiziksel sağlığı olumsuz yönde etkileyen, normal sirkadiyen ritmi bozan oldukça yaygın bir durumdur. Uyku bozuklukları sadece yaşam kalitesi ve iş verimliliğinde azalma ile değil, aynı zamanda artan tıbbi ve psikiyatrik problemlerle de ilişkilidir. Kardiyovasküler olaylar, hipertansiyon ve tip 2 diyabet dahil olmak üzere birçok hastalık için bir risk faktörü olarak kabul edilir.
Sirkadiyen ritim, hem biyolojik saatin dahil olduğu genetik bileşenler hem de beslenme ve çevre dahil olmak üzere dış faktörler tarafından kontrol edilir. Beslenme alışkanlıklarının, uyku sağlığının düzenlenmesinde önemli rol oynadığı bilinmektedir.
Uyku süresiyle, beslenme durumu arasındaki ilişkiyi ortaya koyan araştırmalara biraz göz atalım. Çok kısa ve uzun uyku süresi obeziteyle ilişkilendirilmektedir. 8 saatten fazla uyuyan bireylerin 7-8 saat uyuyanlara göre daha sağlıksız beslendiği görülmüştür. Aynı zamanda bu bireylerin sebze ve meyve tüketimlerinin daha düşük olduğu ve çok yüksek oranda karbonhidrat tükettikleri de kaydedilmiştir.
Başka bir çalışmada en az 6,5 saat uyuyan 18-50 yaş arası 96 sağlıklı birey 7 gün boyunca izlenmiştir. Fastfood tüketim sıklığının fazla ve taze sebze tüketiminin az olduğu bireylerde geç yatma alışkanlığı olduğu görülmüştür.
Peki uyku süresi ve kalitesini ideal sınırlarda tutmak için neler yapabiliriz?