Arabesk ve yaşadığı kötü hayata karşı hep şarkılara tutunmuştu Bergen..
Özellikle Türkiye'de bu tarz biyografi filmleri oldukça ilgi görüyor.. Döneme damga vuran İyiki Varsın Eren, Müslüm.. bu filmlerde izleyiciler tarafından beğeni toplamıştı. Ama Bergen filmi biraz fazla ses getirdi Ülke'ye .. Kimi filmi beğenirken kimide filmin gösterime girmemesi için elinden geleni yaptı.. Bergen herkes tarafından bilinen hatta acıların kaını olarak günümüze gelen bir sanatçıydı..
Sevdiği adam ttarafından gördüğü şiddetler karşısında daha fazla direnemedi.. Hayatta en keyif aldığı anlardan biride şarkı söylemekti..
Şarkı söylemek ona güç veriyor ve herşeyi unutuyordu..
Bergen Özellikle ölümünden sonra mezarının kafes şekli ile olmasıyla da yürekleri burkmuştu..
Sevdiğini sandığı adam tarafından sana mezarında bile rahat vermeyeceğim lafı üzerine bergen'in annesi mezarını kilitli kafes şeklinde yaptırmıştı.. Bergen annesine bağlı bir insandı..
Sevdiğini sandığı, aşık olduğu adam annesine de xarar vermişti.. Bergen bu denli seviyor muydu gerçekten..
Hayatına zarar vermiş bu adamı nasıl affedebilmişti..
Yaşadığı acı hatıralar karşısında hep dik durmuştu Bergen.. Ne olursa olsun hayata karşı her zaman şarkılıarı ile bir arada olacağı zamanlar hayal ediyordu..
Sevdiğini sandığı adamın aslında onu çok secdiğini ve saçının teline bile zarar vermeyeceğini düşünmüştü.. Ne yazık.. Bergen bunca inanışa rağmen bu kadar kötü bir hayatı nasıl yaşamıştı hemde sevdiğini söylediği adamla..
Hayat bergen için çok ayrı noktalara ayrılıyor.. Evinin kadını olup herkesten soyutlayacaktı kendini ya da güçlü bir kadın olup hayallerinin peşinden koşacaktı.. Bergen hayallerini seçti .. Bergen şarkı söylemeyi seçti..
Sevdiği adam tarafından hayatına son verilmişti Bergen'in.. Sırf onun istediği gibi bir hayat yaşamadığı için.. Evinde dizini kırıp oturmadığı için! hayallerinin peşinden gidip sahneler çıktığı için hayatına son verildi Bergen'in..
Ne kadar acı değil mi ? bu denli bir hayat yaşamak..
Belki de bunların hiç biri olmasaydı Bergen'in çok güzel bir hayatı olacaktı..
Biraz film üzerinden konuşmak gerkirse gerçekten oyunculardan tutun filmin atmosferine kadar hepsi harikaydı.. Özellikle bu tarz biyografi birazda dram seven izlewyiciler için oldukça ideal bir film.. Aslında bu yapıta sadece film gözüyle bakmak olmaz.. O zamanda da kadın cinayetleri, bu zamanda da kadın cinayetleri.. Ne zaman son bulacak diye demeden geçemiyor insan.. Kadınlar güçlüler, kadınlar farkındalar, kadınlar farklılar.. Özellikle Türkiye'de kadın olam her dönem zordu.. Mustafa Kemal Atatürk'ün kadınlar için bıraktğı her şeyi bir çırpıda siliverdi insnaoğlu..
Kadınları her zaman el üstünde tutan Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e minnet duymalıyız.. Kadınlara sunulan her hak zamanla yok oluyor sanki..
kadın cinayetleri çoğalıyor.. Kadınlar şi,ddet görüyor.. Kadınlar mutlu edilmiyor artık..
Bergen'de bunları yaşadı.. Bergende şiddet gördü, bergende zorla mutlu olmaya çalıştı..
Kadının değeri bu kadar küçük olmamalı..
Kadınlar her zaman sevilmeli..