SON DAKİKA
Hava Durumu

Sonbahar söylenceleri (04.10.2021)

Yazının Giriş Tarihi: 04.10.2021 09:54

Sonbahar veya güz dediğimiz bu mevsim yaz ile kış mevsimleri arasındaki boylu boyunca uzanır. Güz, Hazan ve Bağ bozumu isimleriyle de anılır. Kendisine verilen her bir ismin hakkını verir, özelliğini korur.

 

çiçekli badem ağaçlarını unut.

değmez,

bu bahiste

geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.

ıslak saçlarını güneşte kurut

olgun meyvelerin baygınlığıyla parıldasın

nemli, ağır kızıltılar…

sevgilim, sevgilim,

mevsim

sonbahar…

Nazım Hikmet

***

nasıl iş bu

her yanına çiçek yağmış

erik ağacının

ışık içinde yüzüyor

neresinden baksan

gözlerin kamaşır

oysa ben akşam olmuşum

yapraklarım dökülüyor

usul usul

adım sonbahar

Atilla İlhan

***

Durgun havuzları işlesin bırak

Yaprakların güneş ve ölüm rengi,

Sen kalbini dinle, ufkuna bak.

Düşünme mevsimi inleten rengi

Elemdir mest etsin ruhunu

Eser rüzgarların durgun ahengi.

Yan yana sessizce mevsimle keder

Hicrana aldanmış kalbimde gezin

Esen rüzgarlara sen kendini ver.

Ahmet Hamdi Tanpınar

***

Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç

Ağaçlar bükmesinler n’olursun boyunlarını

Neden akşam oluyorum tren kalkınca

Kırlangıçlar birdenbire çekip gidince

Mendiller sallanınca neden tıkanıyorum

Öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki

Az önceki çiçekler nasıl da diken diken

Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç…

Hasan Hüseyin Korkmazgil

***

Dalından kopan yaprakların

Sararan yanlarına yazdım adını

Sahte bir gülüşten ibarettin oysa.

Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.

Eylül’dü……

Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız

Adımlarımızın kısalığı bundandı

Bundandı gözlerimin durgunluğu.

Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan,

Ellerin kadar ıssız,

Sen kadar zamansız molalar veriyordum

Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz.

Eylül’dü…..

Cemal Süreya

***

Tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır

Sonbahar geldi hüzün

İlkbahar geldi kara hüzün

Ey en akıllı kişisi dünyanın

Bazen yaz ortasında gündüzün

Sevgim acıyor

Kimi sevsem

Kim beni sevse

Eylül toparlandı gitti işte

Ekim filan da gider bu gidişle

Tarihe gömülen koca koca atlar

Tarihe gömülür o kadar

Turgut Uyar

***

Öyle bir ilkyaz ol ki korkut yaprakları,

Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,

Sararıp dökülürken güz rüzgarlarında

Ardında savrulsunlar, unut yaprakları.

Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar

Seninle yeşerdiler, seninle soldular..

Olsunlar senden sonra da umut yaprakları.

Özdemir Asaf

///

İşte şairler böyle bahsederler sonbahardan.

Son bahar, yeni bir yaşam döngüsünün de habercisidir. Kış mevsiminin olanca güzelliği ve karlar diyarının tahtıı ele geçirmesi… karlar diyarında doğa ölmez. Bizim daha dördüğümüz yaşam biçimleri toprağın altında hüküm sürer. Tazelenmek ve dirilmek için. daha zinde ve canlı olabilmek için.

Ama yine de bitki örtüsünün karlarla kaplanması, yaşam koşullarının ağırlaşması ruhumuza da yansır. Artık, kalbimizde bir derin uyku çökmüştür. Yalnızlık mevsimi, ayrılık habercisi.

Yeni dönemin başlangıcı.

Bir yanımız yaprak döker. Kalmaz tek bir tane bile…. Bir tane bile yeşil kalmaz.

Sararır ve toprağa karışır.

Bazıları hariç. Onlarda, ‘yaşam yeniden senin bildiğin şekilde gelecek. Hiç bitmemiş olan yaşam sana gösterecek kendisini, yeniden ve hep…’ diye fısıldar.

Görkemli kızılçamlar, göknarlar…

Yaşam bitmez. Farklı bir yöne evrilir. Ama bir yanı hep yaprak döker…

 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.