Bebekler ve çocuklar neredeyse tüm toplumların en ince teli. Hem pamuk ipliği hem de çelik gibi bir halat.
Çocuklar başka bir diyar. Birer öğretmen ve öğretici.
Dünyaya bakış acıları o kadar sade ki... Onlardan öğreneceğimiz, öğrendiğimiz çok şey var.
Gündelik hayatta; elleri acıdığında, bir şeyler istediklerinde, acıktıklarında çok netler. Fiziksel ve duygusal olarak çok netler. Ve ifade edişleri kendilerine özgü ve sade.
Karışıklık, çıkar ya da başka herhangi bir şey yok.
Toplumun, insanın özleri.
Su kadar berrak bu özler ise zamanla değişime uğruyor. Karakter özellikleri, toplum, aile yapısı ve ilişkileri büyük rol oynuyor.
Yalın ve şeffaf bir renk iken, çocuk zamanla bir renge dönüşüyor. Gökkuşağında bir ya da birden fazla rengin birleştigi yeni bir varlığa dönüşüyor.
Ama her zamanda berrak ve hayat dolu olmuyor. Bazı durumlarda ki genelde çocuk kirli bir renge dönüşüyor. O saflığı, sakinligi ve netliği kaybediyor. Sadece sakinlik ve netlik olarak elbette anlatamayız. Çocuk olma özelliklerinde eşitlik, karşılıksız hareket etme gibi özellikler ve nicesi de mevcut.
Sadece çocukluktan, ilk gençlik yıllarına; oradan da yetişkinliğe uzanan yolda neler oluyor?
Peki bu değişimlerde, ne oluyor?
Çocuklar ilk gözlemledikleri, kendilerine bakmakla yükümlü olanan ebeveynlerle yaşıyor. Az ya da çok sevgi, bakım, kendini geliştirmesi için hobi gibi bir çok şey...
Eğitici oyunların yanı sıra hemen boyamalar...
Peki oyuncakları doğru seçiyor muyuz? Kendi beğendiğimiz şeyleri mi alıyoruz? Oyuncak seçiminde; çocuğun olmasını istediğimiz hale dönüşmesi için mi araştırıyoruz?
O en büyük hata olan; kız çocuklarına pembe ve bebekler, erkek çocuklarına mavi ve arablar !? vererek onları yönlendiriyor muyuz?
Biraz daha adımlar büyüdükçe, okumalar, renkli kitaplar ortaya çıktıkça da doğru yönlendirmeler yapabiliyor muyuz?
Korkuların, bencilliğin yalıtılmış halinu ufacıklarımıza veriyoruz.
Her yazılı satır anlamlı bir cümle olmadığı gibi her yazılı sayfa da kitap olmuyor.
Bu nedenle, okulların açılacağı yüzyüze eğitimin başlayacağı bu günlerde sizlere öneriler getirdim. Çocuklar için kitap önerilerimi haftada bir paylaşacağım.
Çocukların istedikleri renkleri seçmelerini sağlayacak, ruhsal dünyalarını kötü etkilemeyecek olan kitaplar seçiniz. Birazcık internet bakmanız yeterli.
Neden cinsiyetci kitaplar okusunlar ki? Neden birinin diğerini yenmesi gerektiği karakterleri hayal dünyalarına alsınlar? Neden bencilliğin hüküm sürdüğü bir dünya edinsinler?
Günümüzde pek çok farklı dilden çeviri kitaba ulaşabiliyoruz. Türkçe pek çok anlamlı kitap var. Dilinden çizimlerine her şeyin çocukça olduğu... Biraz dikkat ederek çocuk edebiyatının gizemli dünyasına hem kitabı hediye edeceğiniz çocuğa alabilirsiniz Hem de o dünyayı siz de keşfedebilirsiniz...
Çocukların renkleri maalesef bizlerin önlerine koydukları renklerle ortaya çıkıyor. Ne kadar kirli renk koyarsak önlerine, o renklerle yeni renkler ortaya çıkarmaları da bir o kadar zor oluyor. Sabit renge takılıyorlar ya da.
Çocukların ellerine o kadar korkunç renkler veriyoruz ki... Korkunç...
Kitapları da bu nedenle doğru seçmeliyiz. Hem onlar için hem kendimiz için. Yüreği çocukça kalmış çocuk edebiyatı yazarlarına yönelmeliyiz. Çocuğa dair fikri olmayan, resimlemesini dahi düşünmeden yazan yazarlardan kaçmalıyız. Göreceksiniz ki çocuk o kitaplarla büyüyecek. Ve size de renklerin güzelliklerini gösterecek...