SON DAKİKA
Hava Durumu

ÇOCUKLAR VE MASALIN DİLİ (13.09.2021)

Yazının Giriş Tarihi: 13.09.2021 09:51

Çocuklara, olayları ve evreni anlatmak biraz güçtür. Onlar daima şu soruları soracaktır. ‘Bu ne? Neden? Niçin?’

Bu soruları cevaplamak da yetişkinlere kalıyor. Sınırsız sordukları sorulara cevap bulmak kolay da ölüme, acıya, kedere dair sordukları sorulara cevap bulmak zor.  Cevapları onların anladığı dilden ve onları incitmeyecek şekilde sormak çok daha zor.

Sevdikleri birini kaybetmenin acısını anlayamayacak kadar küçük bedenleri ve koca yüreklerine sadece oyunu ve mutluluğu sığdırmalılar. Tabi her çocuk da aynı koşullarda büyümüyor… Kimisi ölümün ne olduğunu savaşlarda öğreniyor. Gerçek savaşlarda…

Büyüklerin savaşlarında savrulan birer minik hayal gibi oradan oraya savruluyorlar. Kimisi ise biraz daha şanslı oluyor ve daha toz pembe bir dünyada yaşıyorlar. Ama yine de ölümle karşı karşıya gelme olasılıkları da çok büyük. Yakınları, arkadaşları hayata gözlerini yumabilir… Ölümü kavrayamayacak kadar küçük olan miniklere nasıl ölümü anlatabiliriz peki?

 Asa Lind bir yolunu bulmuş. Kumkurdu kitabında ölümü şöyle anlatmış;

– İyi günler Ölüm, dedi Kumkurdu.

– İyi günler dostum, dedi Ölüm.

Kumkurdu’nun iki kulağının arasını kaşıdı ve Kumkurdu adeta bir kedi gibi mırıldamaya başladı.

– Zackarina’yı almaya gelmedin, değil mi? dedi Kumkurdu.

Ölüm masmavi gözleriyle Zackarina’ya baktı, gülümsedi ve Zackarina için gelmediğini söyledi. Onun daha yaşayacağı çok uzun ve mutlu yılları vardı.

– Hayır, Tiko adlı bir köpeği almaya geldim, dedi.

Zackarina bir çığlık attı. Tiko’yu tanıyordu. Peterson’ların köpeğiydi, posta kutularının oradaki sarı evde oturuyorlardı. Yaşlı bir köpekti ve zorlanarak yürüyordu, ama yine de yalnızca bu nedenle ölmeli miydi? Ve illa da bugün mü ölmeliydi?

Zackarina Ölüm’den biraz daha beklemesini rica etti, yarına kadar, ya da biraz daha fazla; ama Ölüm bekleyemeyeceğini söyledi.

– Hem kimin öleceğine ben karar vermiyorum, dedi. Hayat karar veriyor ve o benden daha güçlü.

Sonra arkasını döndü ve gitti. Ve çok ağır adımlarla gitmesine rağmen, kaşla göz arasında kayboldu.

Ve Kitaptaki önemli bir cümle daha;

"Ama sen de," dedi. "Ölümle tanışmakla ölünmez ki”

Hangi çocuğun ölümün hangi yönünden korkacağını bilemeyiz. Her insan biricik ise her çocuğun her bir ayrı düşü de o kadar biriciktir…

Çocuklara, ölümün nereden ve kimin sebebiyle geldiğini anlatmak o denli güç ise olayların gidişatına ‘hayat’ın karar verdiğini düşünmek de o kadar ikna edici olabilir. Var olan bir dostun, arkadaşın, kedinin ya da balığın neden bir daha eskisi olmayacağını anlatmanın bir yolu.

Çocuk için oyun ciddi bir iştir.

Masallar çocukların ciddi işlerinin parçasıdır. Ve masallarla onlara bir şeylerden söz etmek anlatım dilinin en kolay ve gerçekçi halidir. Gerçekçidir çünkü masallar yalan söylemez. İmgeler kullanırlar, metotlar geliştirirler. Ama yalan söylemezler.

 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.