SON DAKİKA
Hava Durumu

Çevrimiçiyim (04.11.2021)

Yazının Giriş Tarihi: 04.11.2021 09:27

İnsanların birbirlerine duygu ve düşüncelerini anlattığı birçok farklı şekil var. Düşünceyi ve duyguyu bambaşka şekillerde anlatabilir ya da aktarabilirler. Ya da bunu tercih etmezler. Paylaşmazlar. Sesin rengi, kokusu vardır mesela. Kelimeler öylesine büyük anlamlar taşır ki. Ya da jest ve mimikler.

Eller, parmak uçları…

İletişimin birçok perdesi vardır. Her bir perde de kişinin anlatmak istediğini farklı bir yolla sağlanır. Kimi anlatılmak istenen için ise tek bir yol vardır.

Ve insan ömründen geçen her bir dakika, yeni deneyimlerle iletişimin yenilenmesine, değişimine, evirilişine giden bir yoldur.

21’inci yüzyılın iletişimde ise teknoloji o kadar içimizde ki… Derdi anlatmanın yeni ve modern yolu olsa da yozlaşmanın da başka bir kanalı.

Telefonlarımızda birçok program kullanılıyor. Bu programların büyük çoğunluğunda sesli mesajlar, görüntülü arama, fotoğraf ve video gönderme, yazışma gibi özellikler bulunuyor. Bu alanlarda kullanıyoruz.

Eğlenceli, kolay ya da hızlı olarak tanımlanabilecek özelliklerin geliştirilmesi, konuşma iletişimini yozlaştırması başka bir yazının konusu olarak şuracıkta kalsın. Biz hemen iletişimin sınırlarına gidelim.

Yüz yüze gelişen iletişimlerde de sınırları ihlal ediyor olsak da telefonla kurulan iletişimde bu durum başka bir boyut kazanmaya başladı. Mesajlaşma uygulamalarının yeni getirdiği özellikler ya da teknik aksaklıklarında farklı özellikler denendi.

Burada kişisel haklara yönelik bir iki kelam edelim.

Son Görülme gibi bir özellik var mesela. Flört şiddetinden mobinge kadar bir dolu hatalı davranışı beraberinde getiriyor. Kişi, en son ne zaman çevrimiçi olduğunu, ne zaman olmadığını belirtmek zorunda asla değil.

Uygulamanın kullanıcısı, son görünmesini kapattığında sorgulanıyor. Kendi kişisel tercihi için sorgulanıyor. Hangi saatte çevrimiçi olduğunu söylemediği için sorgulanıyor. Hâlbuki kime ne?

Kullanıcı, çevrimiçi iken ya da her uygulamayı kullandığında, her mesaja cevap vermek zorunda değil. Asla da olmamalı.

İletişime geçeceği kişi ya da kişiler; kişinin özgür iradesi ile tercih ettiği kişiler olmalı ve buna ters düşecek zorlama, dayatma olmamalı.

Birde çevrim ‘içi’ özellik var. Kişi uygulamaları kullandığı sırada ‘çevrimiçi’ yazıyor. Çevrimiçi olması, herkese cevap vereceği anlamını da taşımıyor. Kişinin ve iletişime geçtiği ya da geçeceği kişi ya da kişileri kendi seçmesi, o sırada önceliklere koyması kadar normal başka ne var ki? Ama uygulamalarda çevrimiçi olmayı gösterecek yazı ya da işaretlerin kullanılması da ayrı bir dayatma.

Bunlar sadece kişisel hayatta değil iş yaşamında da ciddi ölçüde dayatmaları beraberinde getiren özellikler. Sosyal medya uygulamalarının birinde geçtiğimiz sene yaşanan teknik aksaklık sırasında ‘çevrimiçi’ ibaresi kalkmıştı, hatırlarsanız…

İnsanlar kendilerini özgür hissetmişlerdi hatta…

Bir dayatma olmadan uygulama kullanmak güzel gelmişti.

**

İki kişi arasındaki mavi tık, görüldü hikayesi de benzer ama onun dinamikleri iki kişinin iletişimi ile ilintili olduğu için o kısım bu köşeyi şimdilik ilgilendirmez. Ama kişinin başkası ya da başkalarıyla olan iletişiminde ‘son görülme’ ve ‘çevrimiçi’ ibareleri; toplumsal dayatmaları ve kişisel hak ihlallerine giriyor diye düşünmekteyim.

 

 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.