SON DAKİKA
Hava Durumu

Bozuk bir saat midir? (29.11.2021)

Yazının Giriş Tarihi: 29.11.2021 10:00

Yaşamın en yalın ve en coşkulu hali değil miydi, aşk? Girdaplardan arınmış, kaoslardan sıyrılmış, sadece bir duygunun peşinde, bir duygunun izinde ve içinde hareket etmek değil miydi?

Yalansız, riyasız, açık ve net değil miydi?

Günümüzdeki tanımı çok başka olsa da, daha da doğrusu başka yaşansa da… Aşkın tanımı başka idi.

Hala da başka…

Uğruna savaşların çıktığı, yedi düvelin savaştığı ve barışı eylediği, günün gece, gecenin ise gündüz olduğu bir duygu değil miydi?

Şiirler yazdıran, şarkılar besteleten, boyanın tuvalde can bulması değil miydi?

***

Tomris Uyar, uğruna şiirlerin yazıldığı, gecenin karanlığına sigaranın dumanının eşlik ettiği, eski 45’liklerin kendisi değil miydi? Onu bu kadar özel kılan neydi? Bu kadar aşık olunası neydi?

En nihayetinde öykü yazarı ve çevirmendi. İngiliz Kız Ortaokulu'nda günümüzdeki ismi ile Robert Kolej olan Arnavutköy Amerikan Kız Koleji'nde eğitim gördü. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne bağlı Gazetecilik Enstitüsü'nden mezun oldu.

Cemal Süreya ve Ülkü Tamer ile beraber Papirüs dergisi kurdu. Tomris, biricik Tomris, deneme, eleştiri ve kitap tanıtma yazıları Yeni Dergi, Soyut, Varlık gibi dergilerde yayımlandı. On öykü derlemesinden Yürekte Bukağı ile 1979, Yaza Yolculuk ile 1986 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazandı. 60’ı geçkin çevirisi kitaplaşan Tomris’in günlükleri, “Gündökümü” genel başlığı altında, yayımlandı.

Sevdası düştü yollara.

İlk evliliğini şair Ülkü Tamer ile 1963'te yapan Tomris Uyar'ın evliliği hüzün ve kederle son buldu. Tomris’in kızı Ekin sütten boğuldu.

Zaman geçti, acı dindi mi?

Sevdası düştü yollara.

Turgut Uyar ile 1969'da evlendi. Bir çocuğu oldu, adı Hayri Turgut Uyar.

Zaman geçti. Tomris, biricik Tomris öldü dediler.

Tomris’ ölür mü hiç?

Ne kadar yaşayabiliyor ise o kadar yaşıyor.

En yaşayan da o oluyor.

***

"Unutma' dedi ihtiyar demir kapıyı açarken, 'Düşlerini kimseye emanet etmeyeceksin,kaptırmayacaksın!"

"Konuşmak da tehlikelidir. İçte biriken sözcükleri boşaltmak... Hele konuşmayı bir kez unutmuşsan..."

"Ölüme yaklaştıkça insanın yüreği daha da insancıl duygularla,iyilikle dolup taşar."

" Yerinde kullanılan bir sözcük, rastgele yükselen bir şarkı, nasıl kavratır yaşamayı!"

"Günlerin tam içinde yaşayamayınca, olanlara akıl erdiremeyince, bunlarla oyalanıyoruz işte, kahve pişirmek, çay demlemek... Anılar da öylesine çoğalmış ki bastırıveriyorlar, günü karartıyorlar erkenden."

*

Tomris’e ah biricik Tomris’e duyulan sevdanın, aşkın, yaşam sevincinin nedeni de sanırım biraz da Tomris’in dünyaya duyduğu aşk.

Bazen azılı ve kederli, bazen umut dolu ve huzurlu; ama bir şekilde hayatı gördüğü yer, bakış açısı neden. Onca şiir yazılan Tomris’in kendi yazdığı satırlarda o gizemi yakalayabildiniz mi?

Tomris’in dünyaya duyduğu aşkı da biraz açmak gerek sanırım. Her duyguyu içtenlikle en derinden yaşamak olabilir. Ama kararınca, kızıl şerbeti içmişçesine, pamuk şeker görmüşçesine.

Bu yüzden değil midir?

Yüreğimiz hep o biricikte durmaz mı? Turgut Uyar’ın da dediği gibi, aşka dair sözleri gibi değil midir?


Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.

Zamanı durdururum yüreğimde,
Sensiz geçtiği için,
Akrep yelkovana küskündür.
Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.