SON DAKİKA
Hava Durumu

Bilgelik Ağacının Kökleri/Tok, güvende, huzurlu (22.06.2021)

Yazının Giriş Tarihi: 22.06.2021 09:41

Günlerden bir gün, aylardan iki ay, yıllardan bin yıllar önceydi.

Henüz sınırların olmadığı bir dünya idi.

Tek sınır yırtıcı hayvanlar, insanlar ve yırtıcı olmayan hayvanlar arasındaydı. Yaşamlarını devam ettirebilmeleri için bu sınır oldukça gerekli ve geçişkendi.

İnsanların en büyük uğraşları; yemek yemek,  barınacak güvenli bir yer bulabilmek, ailelerini güvende tutmaktı.

Bin yıllardır insanların yaşamlarında bu manada değişiklik de olmamıştır. Sadece bazı şeyler gelişip güncellenmiştir.

Bilgelik Ağacının gözleminde değişen şeylerden bir kaçı resimle ilişkilidir. İnsanları ilk resim alışkanlıkları aslında dini birer ritüelle başlamış ve bu şekilde süregelmiştir.

Toprak ananın bağrında, eski ve puslu mağaraların en derinliklerinde; topraktan ve doğadan istedikleri resmedilmiştir. Her ne kadar somut varlıkları soyut bir şekilde isteseler de insanlar içlerindekini yansıtmışlardır. Fikir ve duygularını…

En önemli ihtiyaç karın tokluğu ise kurak günlerde, kıtlık zamanlarında tohum olarak gördükleri resimleri toprak ananın rahmine resmetmekten en doğru karar olarak gözükmüştür.

Günümüzdeki resim anlayışından fikir ve duyguyu yansıtma halinden çok da farklı sayılmayabilir…

Bu mağaralardan biri ise İspanya’nın kuzeyinde yer alan paleolitik çağlardan kalma Altamira mağarasıdır. Santillana del Mar yakınında yer alan Altamira mağarası, 1879'da bulunmuştur.  Paleolitik Mağara Sanatı, olarak nitelendirilen duvar resimlerinde bulunmuştur. Av sahnelerinin yer aldığı mağarada belki de bir av ritüeli ya da av büyüsü gerçekleştirilmiştir.

Avlaması zor ve oldukça büyük olan hayvanların canlı ve hareketli resimleri ile Hayvan ruhlarının bu resimlere hapsedildiği ve avın daha kolay geçeceği inancı yaygındı.

Bilgelik Ağacı b ritüellerin tamamını gayet iyi hatırlamaktaydı.

Hayatta kalmak, zordu ve güçtü. Belki de o zamanların insanları derin bir nefes almak için sadece sarp kayalıkları tercih edebiliyorlardı. Yırtıcı hayvanlardan uzaklarda… Güvende… Zorluklardan uzak bir şeyler…

Günümüz insanları içinde derin nefes almanın anlamı belki de paralellik gösteriyordu. Bilgelik Ağacı der ki, ‘Ne sandınız! Geçmişte; Karnı doyurmak için yemek gerek. Vücudu dinç tutmak için yemek gerek. Vücudu tek parça tutmak için güven dolu kayalıklar gerek. Derin bir nefes alabilmek için sarp kayalıklar gerek. Peki ya şimdi? Şimdi, karın doyurmak için yemek gerek. Vücudu dinç tutmak için yemek ve spor gerek. Zihni tek parça halinde tutmak için sahil kenarında oturmak gerek’

Bilgelik Ağacı da daima haklıydı. Her zaman derin bir nefese ihtiyaç var. Karnımızı doyurup kana kana su içtikten sonra derin bir nefese ihtiyacımız var. Belki o zamanın insanlarının derin nefesi bizimkinden farklıdır. Ki ebette farklıdır… Geçmişte yaşam mücadelesi çok daha çetin ve bambaşka boyutlarda… Günümüzde ise başka boyutlarda ama hala çetin…

Ritüeller değişse de temenni hep aynı. Tok, güvende, huzurlu.

Her zaman ve daima…  

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.