SON DAKİKA
Hava Durumu

Bilgelik Ağacının Kökleri / Müsilaj I (06.07.2021)

Yazının Giriş Tarihi: 06.07.2021 09:47

Bakış açıları daima farklıdır. Ama bazı durumlarda, tek gerçek vardır.

Evimizde otururken, bir ses duyduğunuzu ve pencereye yöneldiğinizi hayal edin. Her bir pencere, bambaşka bir kareyi gösterecektir. Sokak tektir. Sesin kaynağı nettir. Ama gördüğümüz bambaşka olabilir. Evin her bir odasından başka insanların baktığını hayal edin. En net bilgiyi, bu karelerin birleşmesinden elde edeceğiz. Bakış açıları farklı olsa da, bazen tek gerçek vardır. Kabul edilir ya da edilmeye bilir. Ama gerçek tektir. Covid-19 gibi pandemi gibi müsilaj gibi.

Halk arasında söylendiği ‘deniz salyası’ yerine müsilaj denilmesinin bir nedeni bu gerçekliğin her bir pencereden görülüyor olması. Kimsenin gözlerini bu gerçek karşısında yumamayacak olması… Müsilaj denilmesinin nedeni, gerçekliği kabul etme, bilimsel bir tanımlama getirme.

Deniz salyası denildiğinde, rutin bir doğa olayı iken müsilaj denildiğinde olağan dışı bir durum bir afet fikri akıllarda kalıcılığını koruyor olabilir.

Peki bu gerçekliğe hangi pencereden bakmalı?

Satırları okurken, ‘Denizler maviliğine kavuştu’ diye düşünenlere de elbette vardır.

Ama bir kez doğa rutinini bozdu. Bir kez daha bize dedi ki, ‘İnsanlık kendine gelsin’ Şuan ki müsilaj tablosunun durumu da belirsiz. Umuyoruz ki tekrar o gri balçık manzarası Çanakkale Boğazı’na, Marmara Denizi’ne, plajlara, koylara uğramasın. Biliyoruz ki, deniz canlıları nefes alamıyor ve doğaları, doğal yaşam alanları bozuluyor.

Tekrar soralım. Müsilaj gerçekliğine hangi pencereden bakalım?

Denizlerin kabusu müsilaj uzun mücadelelerin ardından kaybolmaya başladı.

Her sene gözüken deniz salyasının bu sene görülme süresi ilk uzarken, ilk adımı atmakta geciktik. Her sene görülen deniz salyasının gideceğini umduk. Bu kadar yayılacağını öngöremedik. Başımızda bin dert varken bin birincisi eklenince belki de öteledik.

İlk adım, geçtiğimiz bahar mevsimlerine de denk gelmiyor aslında. 2021 baharından da öte. Hor kullandık. Koca denizlere, okyanuslara, göllere, derelere kötü davrandık. Kirliliği bertaraf edebildik diye düşündük.

Hala da kötü davranmaya devam ediyoruz.

Doğayla bütünleşik olan kampanyalarımızda doğru adımlar atamıyoruz. Bireysel adımlar da büyüktür. Binlerce insanın attığı her bir adımı düşünün. Aynı anda binlerce insanın o adımı attığını düşünün. Yer sarsılır. Ama bu da yeterli değil.

Büyük şirketlerin doğaya zararları, atıkları ve tahribatı karşısında, binlerce insanın çöplerine dikkat etmesi bile yeterli değil.

Doğa, yalanı sevmez. Bir yerde dur der. Deniz salyası ile dur dedi. Ama bizler doğru pencereden bakamadığımız için bunu göremiyoruz. Geçtiğimiz günlerde, Meksika körfezinde okyanus alev aldı. Okyanusun alev görüntüleri milyonlarca kez izlendi. Pemex petrol şirketine ait su altı boru hattında meydana gelen sızıntı, ‘Cehennemin Gözü’ etiketi ile paylaşıldı. Evimizin bütün pencerelerinden görülen bir yangın meydana geldi. Her bir pencereden.

Sadece, böyle kapatılamayan kazalar, üstü örtülemeyecek kadar büyük kazalarda farkına varıyoruz. Her pencereden görmek zorunda kalıyoruz. Kim bilir daha nasıl zararlar veriyoruz. Yavaş yavaş…

Doğru pencereden bakma zamanı geldi de geçiyor.

Bilgelik Ağacı der ki, ‘Doğa açıkları sevmez. Doğa, yalanı sevmez. Gerçekleri söylemek için kullandığı dil ise çok ağırdır. Kimse tahammül edemez’

 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.