SON DAKİKA
Hava Durumu

Bilgelik Ağacının Kökleri / Antik Olimpiyatlar (29.07.2021)

Yazının Giriş Tarihi: 29.07.2021 10:58

Bilgelik ağacı, geçmişin hikayesini anlatmaya her başladığında özgür ve köle çocukları bir araya gelir ve heyecanla dinlerlerdi…

“Bir varmış, bir yokmuş….

Bir sürü kahraman varmış. Bir dolu savaşçı. Ve de bir dolu cani. Her mitolojide başka bir hikaye yazarmış. Yunanların hikayesindeki Olimpiyatlarda, mitolojik kahraman Herakles yani Anadolu’da daha çok bilinen adıyla Herkül, böyle bir oyuna katılmış.

Bir savaş oyununa. Oyunda, tanrısal gücü ve insanı yönü sayesinde şampiyon olmuş. Güç ve insanlık birleşmiş. Kas ve insanlık birleşmiş.

Bu yarışlarda, çok da insan ölüyormuş. Her dört yılda bir de tekrarlanmaya başlamış.  Herkül kadar güçlü olanı bulabilmek için…

Başka bir Yunan mitolojisine göre de Zeus tarafından Titan Kronos'a karşı aldığı yenilgi sonrasında bu oyunlar konmuş. Farklı ağaçlar, farklı tarihiler başka türlü anlatır.

Elis Kralı İfitos'un milattan önce 9’uncu yüzyılda halkını büyük bir savaşın içine düşmekten kurtarması için Pythia'ya giderek ona danıştığını ve kâhinin ise ona tanrılar onuruna oyunlar düzenleyerek tanrıların memnuniyetini kazanmasını önerdiği geçer. Bunun sonucunda İfitos bu oyunları düzenlemeye başlar ve Spartalı düşmanları bu oyunlar süresince onlara saldırmayı durdurur. Oyunlar, tanrıça ve tanrıların yaşadığı Olimpiya Dağı'nda düzenlenir ve adını da bu dağda düzenlenmesinden ötürü alır. Ve bu ismin kutsallığı günümüze dek sürer. Olimpiyatlar, tanrıça ve tanrıları memnun etmek için düzenlenen en önemli ritüellerden biridir”

Bilgelik ağacı Olimpiyatlar böyle anlatır.

Bilgelik Ağacı ve Yunan gezgin ve coğrafyacı Pausanias iki iyi dostturlar aynı zamanda. İkisi de o dönemlerde gerçekleştirilen tek yarışın stadion olduğunu görmüştür. Herakles’in yani Herkül’ün adımlarına göre ölçülerek belirlenen koşu pisti bugünün ölçüsüyle yaklaşık 190 metre uzunluğunda olan alanda gerçekleşen yarışmalar olduklarını heyecanla izlemişlerdir. Bugün kullanılan, içinde spor karşılaşmalarının düzenlendiği yer olan stadyum sözcüğünün de Antik Yunanistan'da ayak yarışı demek olan Stadiondan geldiğini bilirler.

Olimpiyat oyunları, hangi kentte yapılırsa o kent saygınlık ve politik bir avantaja sahip olur. Bu devasa organizasyonları yapmak için pek ok savaş ve mücadelelerde verilmiştir. Anka Kuşunun dostu Pausanias'a göre milattan önce 668 yılında Argoslu Pheidon, Elis kentinde düzenlenmekte olan bu oyunları Pisa'ya taşımak için görevlendirilmişti. Pheidon bunu başardı ve o yıl organizasyonlar Pisa'da yapıldı ve Pheidon tarafından yönetildi. Ertesi yıl Elis, yeniden üstünlüğü ele geçirerek olimpiyat oyunlarını kendi şehirlerine taşıdı.

Olimpiyatların yapıldığı kentin önemi ise şu idi…

Tanrıçalar ve tanrıların gözü, kulağı bu kentlere dikilirdi. Mistik enerjilerinden güç alan kentler ve kent yönetimleri de politik bir avantaja ve güce sahip olurlardı.

Dört yılda bir düzenlenen Olimpiyat oyunlarında iki oyun arasına da ‘Olimpiad’ denilirdi. Bugün kullanılan milattan önce ve sonra; İsa'dan önce ve İsa'dan sonra terimleri gibi olimpiyat oyunlarını kullanarak tarihler söylenirdi.

Bu prestijli ve güçlü oyunların durdurulması da milattan sonra 393'te II. Theodosius dönemine denk gelir. Yunan tanrılarının onuruna düzenlenen Olimpiyatlar bölgedeki Hristiyanlığın en yaygın ve en güçlü inanç haline gelmesine engel teşkil etmektedir. Dönemin kralları her ne kadar olimpiyatların merkezi Olimpiya’daki spor tesislerine dokunmamışlar olsalar da 500'lü yıllarda olan büyük ve yıkıcı bir depremle yok olmuşlardır.

En güçlü dini ritüel olan Olimpiyat oyunları, bu oyunların oynandığı şehirlerin politik ve mistik gücü; Hristiyanlığın yayılması için duraksatılmıştır.

***

Günümüzde yapılan olimpiyatların güç ilişkisi kurma biçimi ve prestiji belki daha sonraki yazılarımda konu olur. Şimdilik mitolojik yanı aklımızın bir köşesinde dursun.

Güç ilişkisi ve başka bir Olimpiyat yazısında görüşmek üzere.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.