Kuşlar yuvalarını dişi ve erkek olarak hazırlarken birbirlerine dallar hediye ederlermiş.
Bütün bunların toplamına ortak bir isim verilir. Hediye.
Davranıştan hediye olur mu diye düşünebilirsiniz. Davranışlar aslında hediyenin özüdür. Hediyenin amacı kişiye mutlu olacağı bir anlam sunmaktır.
Rivayetlere göre de insanların birbirlerine hediye vermeleri hayvan davranışlarını taklit etme kendi düşünceleri ile birleştirme üzerine gelişmiştir. Ama ilk basamağı da aslında tanrıçalar ve tanrılardır.
İnsanlar, tanrıçaları memnun etmek için onlara tapınaklarda, şaşalı sunaklarda adak adarlar. En güzel meyveleri, en güzel sebzeleri, heykelleri sunarlar. Bazı sunma biçimlerinde kan dökülür… Can yanar… Ölüm olur.
İnsanlar da tanrıçalar ve tanrılara verdikleri, onları memnun etmek için harekete geçme biçimlerinin özünü kendi dostluklarında ve arkadaşlıklarında kullanmışlardır.
Diyeceksiniz ki, bunun Bilgelik Ağacı ile nasıl bir bağı var.
Hediye, sunu, mutluluk gibi kavramlar Bilgelik Ağacı’nın en detaylı bildiği, severek öğrendiği ve aktardığı hususlardır.
***
İnsanlar, tapınak sunaklarında acı yaklaşımlar dışındaki tüm biçimleri sevdikleri ile paylaşır. Amaç kişiyi mutlu etmek, yüreğini rahatlatmak, sebepsizce sarılmaya bahane olmaktır. Sunak yerini hediye paketlerine bırakmıştır.
Şekli değişmiştir. Bazen sevilen bir tablonun kopyası, bazen ışıklı bir gece sunacak olan lamba, bazen çiçekli bir elbise, bazen sözler kadar tatlı şekerlemeler, bazen mevsim yağan bir kar küresidir.
Ama her bir hediyenin özünde olduğu gibi her hediyenin içinde olduğu gibi gülümse…
Amaç mutluluktan başka bir şey değildir. Sevgiliyi, arkadaşı, dostu… mutlu etmek.
En güzel hediyeler de en sevilenlere verilir. Çünkü sevgi beraberinde karşıdaki insanı tanımayı gerektirir. Onu yakından tanımayı, özümsemeyi, onun için onunla beraber hareket etmeyi.
Mesela okumayı sevmeyen birine kimse roman almaz. Ya da çay içmeyen birine güzel bir kupa…
Bilgelik Ağacı hep derki, “Hediye aslında iki insan arasındaki bağdır. Bir ihtiyaçtır. Birbirini tanıma ve ‘Seni tanıyor ve biliyorum. Hep değişmeye devam edeceksin. Değişmeye devam ederken de seni tanımaya devam etmek istiyorum’ demektir. Hangi rengi sevdiğini, hangi yazarlardan hoşlandığını, hangi ressamları neden sevdiğini biliyorum. Seni mutlu eden ve mutsuz edenleri. Tek derdim de sana sevgimi sunmak”
Bilgelik Ağacı haklıdır. Birbirini tanıyan, hisseden insanların hediyelerinde kendi yüreklerini sunarlar. Ve der ki, “Tapınaklardaki sunaklarda memnuniyet için sunulanları düşünün, bir de yüreklerin sevgilerinin somutlaşarak hediyeye dönüşerek kişiye hediye edilmesini. İkisi de karşılıksızdır”