Bilgelik Ağacı’nın Kökleri (11.06.2021)

Bilgelik Ağacı, bin yıllar boyunca uçuştu durdu. Karanlık ve aydınlığın tam ortasında evrende var olan ilk tohumdu. Ama kök salmak için epeyce beklemesi gerekti. Bin yıllardan on bin yıllardan da uzun sürdü, bu bekleyiş… Nedeni ve nasıl olduğunu merak edeceksiniz…

Anka Kuşu ile aynı anda doğan Bilgelik Ağacının tohumu kabuğunu yarmak için bir neden aradı. Anka Kuşu kanatlanıp uçmuştu. Onun ruhu rüzgarlara yakışırdı. Ama Bilgelik Ağacının tohumu için başka bir şey gerekti. Başka bir neden…

Dünya gezegeninin ilk gençlik yıllarında henüz Kaf Dağı’na giden gizli geçitler diyarların her birinde var iken, kalbur saman içinde kaybolmuş, keçiler ve develer berberlik yapar iken.. Bilgelik Ağacı bir neden buldu. Tarif edemedi. Ama bir neden buldu.

Anka Kuşu katlanamazdı acılara… Uzaklaşırdı… Müdahale etmesi doğru olmazdı… Sadece mistik enerjisi olan sihirli tüyleri ile insanlara şans verirdi. Doğaya… Gözyaşlarıyla da yaşam. Dayanamazdı dünya acılarına. Yüreği alev alırdı. Yanardı ve küllerinden yeniden doğardı. Bilgelik Ağacı ise zamanın ötesinden gelen deneyimlerini ilk kez filizlendiğinde anlamlandırabilmişti. Bir yere bağlı idi. Mavi gezegene… Kökleri ile kendi dünyasını sardı, sarmaladı. Toprakların birbirine tutunmasını daha da sıkı tutunması sağladı. Dallarıyla ve yapraklarıyla 4 karış 5 bucak gezindi.

Filizlenmesine etken olan şey buydu. Bağ. Müdahale edemezdi belki. Ama her şeyden her an haberdar olmayı diledi. Belki de bu dileği olmasa filizlenmez de uçardı. Tohum yumurta olurdu. Ama o istedi. Toprağa kök salmayı.

Bilgelik Ağacının en büyük keyfi ne diye soracak olanlara kelamımızı iletelim… Bilgelik Ağacının kelamını… Der ki, “Yücedir can. Yücedir yaşam. Gerisi boş laf ve sözdür. Benim derdi bir ve birlikte olmaktan yana. Sizinle ve daima. Yaşamı özgür kılmak, her yerde olabilmekten öte var mı dünyada?”

Bilgelik Ağacı ilk filizlendiği Kaf Dağının ardındaki topraklarda ruhunu taşır. Kökleri ve dalları sayesinde ruhunun doruklarını diyar diyar gezdirir. Nerede benliği olsa orada gökkuşağında bile her zaman görünmeyen kızıl, mor ve siyah gibi bir renk ortaya çıkar.

Bu rengin en belirgin olduğu yerlerden yani Bilgelik Ağacının benliğini taşıdığı yerlerden biri de kuşkusuz ki kadınların bir araya geldiği yerlerdir.

En büyük gayesi kadınlara sıcak yaz günlerinde gölge olmak soğuk kış günlerinde ise destek olmaktır. Seve seve gövdesini onlara verir… Yaksınlar ısınsınlar diye… Onun için kadınların mutluluğu ve huzuru önemlidir. Sevgileri önemlidir. Yaşamları önemlidir. Eşitlik ve birlik içinde ne zaman kadınların haksızlığa karşı mücadele ettiğini görse o zaman ruhunu en yakın dallara taşır. Ne zaman kadınların birbirlerine destek olduğunu görse hemen oracıkta bitiverir. Mor çiçekler açar. Kızıl çiçekler açar.

Bilgelik Ağacı çiçeklerle ruhunu kadınların yollarına serer…

Toprağı bir arada tutmak için dünyanın en derinliklerine kadar köklenen Bilgelik ağacı kadınların birlikte olması için de bahar dallarını en ücradaki evlerden en ırak sokaklara kadar taşır… Çünkü, O, kadınlar ve çocuklar için filizlenmiştir. Kökleriyle dünya gezegenini sarıp sarmalamıştır…

Ve der ki, ‘Birlikte, dayanışma ve sevgiyle… Özgür ve huzurla yaşayacağımız günlere…’