Arakne’nin örgü masalı (30.11.2021)

Tanrıçalara ve Tanrılara meydan okuyan gencecik bir kadındı.

Elinin maharetine güvenir, dokuduğu kumaşların inceliğine ve naifliğine inanırdı. Öyle ki, gencecik Lidyalı Kadın Arakne, Tanrıçaların en güzellerinden Athena'ya bir gün meydan okudu.

Bir ölümlü nasıl cüret edebilirdi?

Bir tanrıçaya meydan okumaya?

Nasıl, nasıl???

Arakne, daha üstün bir dokuma yeteneğine sahip olduğunu iddia ederek Athena'yı kızdırdı. Hatta Athena büyüklük gösterdi ve Arakne'yi uyarmak için yaşlı bir kadın kılığına girdi. Arakne'ye tanrıları kızdırmamasını öğütlerdi.

Arakne hiç aldırış etmeden Athena'dan kat kat güzel dokuduğunu tekrar ve tekrar dile getirdi. Bir dokuma yarışması olsa kuşkusuz onu yeneceğini bile söyledi.

Athena, tanrıçaların gözdesi; insanların yaptığı bütün sanatların ve işlerin, özellikle kadınların yaptıkları ince nakışların işlemelerin koruyucusu olarak bunu kaldıramadı.

Hera'nın gelinliğini kendi elleri ile hazırlamıştı. Bu gibi işlerde oldukça başarılı olan Yunan kadınlar sanatlarını Athena'yı çalışırken seyrederek öğrendiklerini, onun öğütlerini dinlediklerini söyleyerek övünürlerdi. Athena, insanlara ince mahiretiçğretmişti. Dokumayı, sanatı.

Yumuşak kalpli olarak gösterilen tanrıça Athena'nın da zaman zaman öfkeye kapılıp kalp kırdığı, intikam aldığı olurdu.

Arakne’de o öfkelerden birine tutuldu. Gergef işlemekte, oya yapmakta o kadar başarılıydı ki bu ölümlü kadın, arada sırada Nympha'lar bile, ormanlardan ve su başlarından ayrılarak onu izlemeye gelirlerdi.

Bir gün periler ona bu güzel sanatlar için bir kelam etti. "Bu kadar hoş gergef işlemeyi sana Zeka Tanrıçası, Athena mı öğretti" diye sordular. Arakne ise kızdı.

"O kim benimle boy ölçüşebilir, ben bu işte herkesi hatta Athena'yı bile geride bırakırım " diye hiddetle onları savuşturdu. İşte Athena’nın Arakne’nin yanına yaşlı bir ihtiyar olarak gitmesi, periler ve Arakne’nin diyaloğu sonrasında gelişir. Mitoloji bize ölümlü kadının boyun eğmesini emreder. Çünkü Athena, iyi kalplidir ve sadece bazen kızar.

Athena’nın Arakne’ye "Kızım.  İhtiyarlık insana yalnız keder ve üzüntü getirmez, tecrübe de getirir. Öğütlerimi yabana atma, evet sen sanatında çok başarılısın, bütün kadınları, kızları geçebilirsin fakat bir tanrıçanın gücü, sanatı her şeyin üstündedir. Kendini o kadar büyük görme” dediği ve “Ben gurura kapılmıyorum, kendimi büyük görmüyorum, gerçeği söylüyorum. İsterse Athena gelsin, ben onunla da yarışa girerim" diye karşılık verdiği söylenir.

Athena o anda tanrıçasal gücüne geri döner ve yarış başlar. Athena, "Sen ölmeyeceksin fakat benimle boy ölçüşme cesaretini gösterdiğin için hayatını ağ üstünde asılı olarak geçireceksin" diyerek Arakne'yi bir örümceğe çevirir.

Arakne’de artık bir ölümlü değildir. Dolu dizgin koca ömründe bir yemin eder. Lanet yemini. Athena'yı ve Athena'nın çocuklarını asla kendi çocuklarının rahat bırakmayacağımı söyleyerek onu lanetler. Bu yüzden Athena melezleri örümceklerden çok korkar. Ve örümceğin ağ örmesini Arakne'den aldığı söylenir.

***

Sizce yarışma olmuş mudur?

Eğer yarışma olduysa, yarışmayı kim kazanmıştır?

Tanrıçasal güçteki Athena mı?

Ölümlü kadın Arakne mi?