ANKA'NIN 7 GÜNÜ / Troya'dan Bir Seçki

Her yüzyılda bir birkaç gün boyunca hiçbir ağaçla, hiçbir kuş ve çiçekle konuşmadan İda’da oturan Anka Kuşu için bu eylemi gerçekleştirirdi.

Her yüzyılda, insanların bu toprakları nasıl değiştirdiğini seyreder, bu toprakların nasıl bambaşka kültürlere tanık olduğuna hayretle bakar kalırdı.

İnsanların kısacık ömürleri bu değişimi anlayamayacak kadar kısaydı. Büyük savaşlar, büyük aşklar, küçücük bedenlerinde devlerin duyguları arasında ne bu değişimi anlayacaklar ne de değerini bileceklerdi.

Anka Kuşu, insanların bitmek tükenmek bilmeyen koşuşturmasına dur diyemediği için çok üzülürdü.

İnsanlar o kadar hızlılardı ki. Asla durup yanı başlarında minicik bir toprak parçasında filizlenen bir tohum tanesini görmüyorlardı.

Her şeyin en üst olanı önemliydi insanlar için. Tanrıça ve tanrılara özeniyorlardı. Kimsecikler yolda yürüyen insanları seyretmiyor, her zaman en güzel ve görkemli olana bakıyorlardı. Hayatı kaçırıyorlardı.

Anka Kuşu, Troya’da değişen toprakların rengini, insanların farklılığını her yüz yılda bir geldiğinde iyice seyrediyor. Kavrıyordu.

Son gelişlerinden birinde gördü ki insanlar, ellerinde o sihirli aletleriyle dolaşıyordu. Sihirli aletler sayesinde bir çiçeğin gelişimini, bir çocuğun koşuşturmasını, insanların konuşmalarını kayıt altına alıyorlardı.

Bir de bu gündelik, kimsenin çok da umurunda olmayan kayıtları başka diyarlara götürüyorlardı. Bu diyarlarda gündelik ama ince fikirler, insanlarla buluşuyor, oralardaki güzellikleri görüyorlardı.

Her zaman güzellikler de olmuyordu. İnsanların ilgilenmediği, önemsemediği ama hayatın kendisi olan şeylerdi bu kareler.

Söylenceye göre, Anka Kuşu, fotoğrafın ne olduğunu biliyor. Filmlere de hızlı kareler diyordu. Hızlı kareler insanların yavaş anılarından oluşuyordu.

Rivayete göre, Anka Kuşu, bu hızlı kareleri çeken insanlardan birine tüy erdiği söylenir. En sevdiği topraklar olan görkemli Troya’nın sakinliğini ve olağanlığını çektiği için. Destanları, tanrıçaları ve tanrıları bir kenarda tutup, sıradan insanlarında önemli olduğunu hatırlattığı için. Destanlar, tanrıçalar ve tanrıların insanlarla hiçbir farkının olmadığını anlattığı için…

Troya Kazıları Sanat Ekibi ve

Troya emektarı Engin Cumalı’ya sevgi ve saygılarla…

İlham Alınan Haber İçin, 

Troya'dan Bir Seçki / Ülkü Sönmez