Bu döngü sonsuza dek devam edecekti.
Anka Kuşu’da bu döngünün başladığı tarihlerden çok daha evvelinde doğmuştu. Şimdi de dengede durmaya çalışan dengeleri takip ediyor, terazinin kesesi ağır basmaya başladığında buna müdahale ediyordu.
Bazen gri bir sis kaplıyordu dünya gezegenini. Bu gri sis mutlak kötülüktü. Nerden geldiği asla belli olmayan ve sürekli olarak insanları içine çekerek renksizleştiren bir dumandı.
Duman kimi içine alsa o kişi renklerini kaybediyor, yaşam enerjisini tüketiyordu. Mutluluğa ve umuda dair içinde, herhangi bir zerresinde hiçbir şey kalmıyordu. Neden yaşadığını sorgulamaya başlıyor, yok oluşun ne olduğunu kavramaya çalışıyordu.
Dünya gezegeninde varlığının ne olduğunu sorguluyordu.
Gri sis aslında insanların kendisiydi. Bu gri sisin biraz bulaştığı insanlar başkalarına da zarar veriyordu. Özellikle kadınlar ve çocuklara.
Kadınlar griye dönüşmüyorlardı, hüzne ve öfkeye, acıya dönüşüyorlardı. Acı kalplerinde en çok hissettikleri duygu olduğu için onlarda yaşama sevinçlerini kaybediyorlardı.
Ne zaman iki acılı kadın yan yana gelse işler değişiyor, birbirlerinin kalplerinden o griliği atıp neşelenmeye başlıyordu.
Anka Kuşu belki de kadınlara bu nedenle bu kadar bağlıydı. Kadınlar bir yolunu bulup, karanlığı yarıp güneşin renkleri ısıtmasını sağlıyorlardı. Bazen zorlanıyor birkaç çağ boyunca dünya gezegeninde karanlık hakim oluyordu. Ama yine de her karanlık hakimiyetinde kadınlar bir yolunu buluyor ve o yol hep birlikte olmaktan geçiyordu.
Bu birlikteliği bazen daha güçlü kadınlar sağlıyordu. Ama gri sokaklarda aydınlık sokak ambarları her zaman vardı.
Rivayete göre İlk Çağlardan bu yana Anka Kuşu daima gri sokaklara tüylerinden bırakır. Ne zaman bir kadının, çocuğun ya da kuşun kendisine ihtiyacı olsa bu tüyler vesilesiyle onlara destek olurdu. Anka Kuşu aynı anda tüm gezegenlerde, tüm kara parçalarında, tüm evrenlerde olamayacağını biliyordu. Bu nedenle tüylerini kullanıyordu.
Söylenceye göre Anka Kuşu’nu temsil eden bu tüyler günümüzde de varlığını çeşitli yollarla korumaya devam ediyor. Bazen bir telefon uzakta, bazen birkaç sokak uzakta destek merkezleriyle. Kadın sığınma evleriyle, dayanışma telefonlarıyla, kadın dernekleriyle. Her biri Anka Kuşu’nun tüyleri.
İlham alınan haber için,