SON DAKİKA
Hava Durumu

ANKA'NIN 7 GÜNÜ / İmroz'un sırrı

Yazının Giriş Tarihi: 05.02.2021 09:47

Kanatları onu hiç mola vermeden dünya üzerinde birkaç tam tur  uçurmayı başarmıştı. Artık yorulmaya başladığı sırada bir kuş kafilesi görmüştü. Bu minik kuşlar asla kendisi gibi uzun zaman uçamazlardı. Çok daha sık mola vermeleri, dinlenmeleri gerekiyordu.

Şans bu ya Anka Kuşu’da bu güzel göçmen kuşlarla birlikte yorulmuştu. En önlerine geçti. Göç eden kuşların en önünde en kuvvetli olan uçar, geri de kalanlar önde uçan kuşların rüzgarı delmesi sayesinde daha az yorulurdu. Kuşların söylediği yönde gördükleri adaya kondular. Sulardan içmeye, güzel çiçeklerle ve yemişlerle karınlarını doyurmaya başladılar.

Ama ters giden bir şeyler vardı. Kuşlardan birkaç tanesi kayıptı. En arkada olan kuşları, inişe geçtikleri sırada görmüşler ama bir daha haber alamamışlardı. Anka Kuşu hemen aramaya başladı. Diğer kuşlarda biraz daha dinlendikten sonra aramaya koyuldular.

Gezdiler… Uçtular. Bir Rum çobanla karşılaştılar. Rum yaralı kuşlara evindeki kurabiyelerden vermişti. Kurabiyelerle karınlarını doyuran göçmen yaralı kuşlar biraz da olsa canlanmışlardı. Hepsi yaralıydı. Bir tanesinin yarası da çok ciddiydi.

Kuşları ölüm sessizliği bürüdü. Hepsi evin çevresinde beklemeye başladılar. Anka Kuşu pencereden ayrılmadı. Kuşlar o kadar çok acı çekiyorlardı ki… Kurtulmalarına imkan yoktu.

Kafilenin en arkasında uçan kuşlar, ilk havalandıklarında en önde rüzgarı göğüslemişlerdi. Fırtına kopunca rüzgar gövdelerini ve kanatlarını delip geçmişti. Arkadaşlarını üzmemek için sessizce arkaya geçmişlerdi.

Kuşların hiç birinden ses soluk çıkmıyordu. Anka Kuşu da çok üzgündü. Sonsuz ömürlerinden birini bu kuşlara vermek için her şeyi yapardı. Hava karardı. Gece kapladı adanın tamamını. Kimsecikler uyumadı. Çoban kuşlara baktı. Sabah gün ilk ışıklarıyla adayı sardığı sırada bir kuş cıvıltısı duyuldu. Yaralı kuşlardan biri ötüşüp duruyordu. İyileşmişti.

Göç ederken dinlenmek için konakları ada İmroz’du.

Söylenceye göre İmroz Ada’sının bitkileri ve çiçekleri şifalıdır. Gökçeada yani İmroz’un Rumlarının yaptıkları şifalı merhemlerin adı ilk bu hikayede geçer. İmroz’un Rumları Balomeni dedikleri kremleri hatta günümüze kadar süregelmiştir. Kuşların yedikleri ve güç topladıkları kurabiyelerde öyle.

Rivayete göre Anka Kuşu, Balomeni kremini ve kuşlara güç veren kurabiyeleri günümüzde de tatmak ve kullanmak için İmroz’a yani Gökçeada’ya gitmeye devam eder. O kurabiyenin adı artık Efibadem’dir. Tüylerinden birkaç tanesini Ada’nın topraklarına şifalı merhemler ve lezzetli kurabiyeler bin yıllar daha sürebilsin diye bırakmıştır. Şans ve ilham tüylerinden bir tanesini de Meydani Pastanesi’ne bıraktığı bilinir.  Bu lezzeti ve şifayı günümüze taşıdıkları için onlara minnettardır.

İlham Alınan Haber İçin, 

Rum Annelerin Sırrı (İmroz)

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.