SON DAKİKA
Hava Durumu

ANKA'NIN 7 GÜNÜ / İlk Çiftlik

Yazının Giriş Tarihi: 23.01.2021 10:30

İçinde evrenin tüm sırlarını da barındırıyordu.

Karanlık ve aydınlık o kadar büyüktü ki kat trilyonlarca yıl bu sırlar açığa çıkmaya devam edecekti. Karanlık ve aydınlığı oluşturan yapı taşlarının sayısız kombinasyonu evreni daima mistik kılacaktı.

Anka Kuşu yaşamın ilk yıllarında evrenin bir ucundan bir ucuna uçuşup neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordu. Anka Kuşu gezegenlerin oluşumunu, güneşlerin ve yıldızları ve karadeliklerin oluşumunu büyük bir heyecanla izlemişti. Bir kara parçasında yanmış ve küllerinden yeniden doğmuştu. İlk alev alev yandığında o kadar ateşi ve ışığı büyüktü ki, en büyük yıldızlardan bile büyük gibi gelmişti kendisine. Çünkü aydınlık güneşlerde toplanmıştı.

Aradan çok çok uzun bin yıllar geçti. Küllerinden yeniden doğmaya çok alışmıştı. Yolu bugün Samanyolu Galaksisi diye adlandırdığımız gök adaya uzandı. Burada dünya gezegenine geldi.

On binlerce yıl en çok kalacağı memleketi artık dünyaydı. Burada canlıları izledi. İnsanların bir arada oturmalarını. Vahşi hayvanlardan kaçmalarını.

Şaşkındı.

Yıldızların oluşumlarından saha heyecan duyacağı bir şey olacağını hiç düşünmemişti. Evrenin ilk temelleri ona göre atılmıştı. Ama insanlar evrenin sırlarını kendisi gibi içlerinde toplamışlardı.

Bin yıllar içinde toprağa ekin ekmeye, o ekinlerden ürün almayı öğrenmeye başlamışlardı. Topraktan yeni sırlar yani yeni dünyalar var ediyorlardı.

Önceleri korktukları hayvanların bir kısmı onlarla beraber kalmış, ilk tarlalar kurulmuş, ineklerden ilk sütler sağılmaya başlanmıştı.

Bazı hayvanlar ve insanlar birbirleriyle uyum içinde yaşamaya başlamışlardı.

Kurtlar insanların evlerini koruyor, inekler tarlada yardım ediyor ve onlara süt veriyordu.

Anka Kuşu’na göre evrene göre minicik olan insanlar, kendi minik dünyalarında daha küçük dünyalar inşa ediyordu.

Anka Kuşu mucizelerin, yeniliklerin ve sırların hiçbir zaman bitmeyeceğini o gün anladı.

Söylenceye göre, Anka Kuşu, ilk tanık olduğu manzaralardan dolayı en çok çocukları sever. Bütün hayvanların yavrularını. Onlar kendisi gibi ilk defa bir şeyler öğrenmenin heyecanını içlerinde büyük bir çoşkuyla yaşarlar. Kadınları sever. Tarlalarda ekinin sırrını buldukları ve kendi içlerinde yeni bir dünya yarattıkları için.

Rivayete göre canlıların uyum içinde yaşamalarını çok seven Anka Kuşu, her zaman köyleri çok sever. Bin yıllar içinde oluşan kentlerin içindeki uyumu bazen yorucu bulur. Kentlerin yanındaki kendisine eski yaşamları hatırlatan çiftliklere uçar. Bura da o ilk tohumları, ilk uyumu hatırlar. Kanat çırptığı çiftliklerden biri de Savaş Dursun Tarım ve Hayvancılık Çiftliğidir.

 

İlham Alınan Haber İçin,

mesleği için dünyayı dolaştı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.