SON DAKİKA
Hava Durumu

Anka’nın 7 Günü (23.04.2021)

Yazının Giriş Tarihi: 23.04.2021 11:49

Anka Kuşu, doğduğu o ilk andan itibaren evrenin sırlarını anlamak için durmadan didiniyordu. Her bir kanat çırptığında, sırları çözmeye bir adım daha yaklaştığını düşünüyordu.

Kanatlarının arasında oluşan rüzgarlar, evrenin taşlarını birbirlerine doğru sürüklüyordu.

Taşlar, hava, su ve ateş… Her birinin sırrını çözmüştü. Ama çok sır vardı. Özellikle de mavi gezegen dünyada.

Dünya bambaşka idi. Oradaki canlıların sesleri solukları bile sırdı. Orada başka bir heyecan, coşku, neşe vardı. Nedenini anlamaya çalışsa da tam olarak kavrayamıyordu.

Zaman evvellerinden zaman ötelerine… Her sır çözülse de, dünya gezegenin sırrı başka idi. Anka Kuşu, takip ediyordu.

Evrenin neresinde olursa olsun bir şekilde hissediyordu. Neşe ve coşku bazen onu öylesine o kadar çok çekiyordu ki. Evrenin neresinde olursa olsun…

***

Anka Kuşu, bambaşka diyarlarda süzülüyordu. Birden yüreğinde bir şeyler hissetti. Garip bir his idi… Hem o hissin yoğunlaştığı yere doğru gitmeye başladı.

Aslında biliyordu… Nereye gittiğini… Dünya gezegenine doğru yola çıktığının farkındaydı… Hızla ilerledi. Acaba ne olmuştu? Ne oluyordu? Dünya neler yaratmıştı? İnsanlar, canlılar…

Dünyaya yaklaştıkça, neşe kaynağının Anadolu’da bir yerlerden doğduğunu anladı. Tüm insanlar bir araya toplanmıştı. Hepsi bir aradaydı…

Anka Kuşu, bu insanların içindeki coşkudan etkilenmişti, etkilenmesine… Ama sanki başka bir his daha büyüktü…

Sonra şen kahkahalar duydu. Birden bütün büyükler oldukları yerden indiler. Koltuklarını çocuklara bıraktılar. Ressamlar fırçalarını minik ellere verdi. Fotoğrafçılar, deklanşörlerini ufak parmaklara emanet etti. Bütün çocuklar… Hem de büyük bir çoğunluğu…

Anadolu’da böyle büyük bir şey vardı. Tanımsızdı. Çocuklar sözün, kelimenin, kalemin, fırçanın hakimiydi…

Çocuklar güzeldi.

Çocuklar mutlu ve iyiydi.

Söylenceye göre, Ankara’da açılan bir Meclis’te söz hakkını çocuklara vermişlerdi. Anka Kuşu, insan lügatını pek anlamazdı. Kuş dostlarından ancak hikayenin bu kadarını kavrayabilmişti. Aslında olan, Meclis’in Ankara’da açılmasıydı. Ve yarın için bugünün çocuklarına atfedilmesi…

Rivayete göre, Anka Kuşu her bir diyarda daima çocukların dilinden anlar. Onların sesinin tonundan gerçekleri masal dünyasından çekip alır. Asla onları zorlamaz. Çocuklar ki onun kıymetlisidir…

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu olsun…

Her bir diyarda her bir çocuğun gönlü hoş, ömrü sağlıklı, hayatı neşe dolsun… İstedikleri olsun. Sevdikleri olsun.

Her bir çocuğun, düşleri gerçek olsun.

***

En büyük temennimiz ise covid-19 pandemisinin bir an evvel dünya üzerinden silinerek; parkların, bahçelerin yeniden çocuk kahkahaları ile çınlaması. Sokakların; çocuk oyunlarıyla dolacağı, oyunla, neşeyle, sanatla sporla büyüyebileceği bir ortam olması…

Anka Kuşu da bu nedenle çocukların her alanda ilgilenmesi gerektiği düşünür. Sanatla, edebiyatla, şiirle, şarkılar ve bestelerle, eski oyunlarla ve yeni oyunlarla, ip atlamayla, sporla büyümesini ister. Çocukların birlikte vakit geçirebileceği aktivitelerin olması gerektiğini düşünür. Özellikle de covid-19 pandemisi gibi dönemlerde, savaşta ve kıtlıkta çocukların üzgün olması onu çok etkiler. Anka Kuşu’nun en büyük dileği de bu karanlık zamanın bir an evvel biterek, çocukların özgürce sağlıklı ortamlarda büyüyebileceği günlerin gelmesidir.

Önümüzdeki yılın 23 Nisan’ında sokaklarda ve meydanlarda kutlamaların olması için evrenin her bir köşesinde dileklerde bulunur.

Kıtlıkta, açlıkta, savaşta, salgında… Her zaman çocuklar mutlu olmalı. İnsanlar onların mutlu olmaları için mücadele etmeli…

Yaşasın 23 Nisan… Yaşasın çocuklar…

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.