Yine de ölüm sanki ötekiye uğruyormuş gibi geliyordu. En başta ölüm gerçeğini güçlü ve kalıcı bir şekilde hatırlattığın için sana teşekkür ederim. Bunu fazlasıyla hak ediyorsun.
Muhterem Korona,
Artık aramızda bir samimiyet oluştuğu için sana ilk adınla hitap ediyorum. Sayende yaklaşık 70 gün evde kaldım. Senin bir diğer akraban diyabet 10 yıldır ki vücudumun misafiridir. Daha doğrusu, ben misafir sanıyordum ama asıl misafir olan benmişim. Bedenimdeki idare tamamen diyabet kardeşimin elinde. Onun varlığını ilk öğrendiğim de, Tanrı müsafiri ne kadar kalabilir ki diye düşünmüştüm. Meğer arkadaş, taksit taksit bedenimi satın almış, tapuyu da üstüne yapmış. Bunlar olurken, o yoğun o harala gürele içerisinde hiçbir şeyi fark etmemişim....
Değerli Korona, ...
Biliyorum, sen hepi topu 4-5 mili gram bişeysin. Eski masallarda yükte hafif pahada ağır diye bir deyim kullanırlardı. Bütün dünyaya trilyonlarca bir bedel ödettiğine göre, masallardaki yükte hafif pahada ağır olan nesne senmişsin, bunu yeni anladım. Acımasız olduğunu artık dünya alem biliyor. Ama senin adil bir yanın olduğunu düşünüyorum. Çünkü, hergün onlarca çocuğun açlıktan öldüğü Yemen'de, Koronavirus vaka sayısı 97 ölüm sayısı ise 12dir. Öbür tarafta, 20 ve 21. Asırların en büyük zalimi emperyalist Amerika'da ölüm sayısı yüzbini çoktan geçti. Diğer emperyalist ülkelerde de senin dokunuşunla bir can pazarı yaşanıyor.
Saygıdeğer Koronavirus, Artık öpüşmüyoruz. Yemekten önce ve sonra elimizi yıkıyoruz. Malum, hayatımıza peçete diye bişey girdikten sonra, insanlar kıçlarını dahi bu peçeteyle siliyorlardı. Yani, hayatımız yıkamaktan silmeye evrilmişti. Kabul edelim ki, gözünü kırpmadan insanları öldürüyorsun. Güzel olan, bunu belli şartlara bağlamış olman. Mesela maske, sosyal mesafe, hijyen/temizlik kurallarına riayet edenlere pek bulaşmıyorsun. Ne yapalım kardeş, senin de takıntın bu.
Biliyorum, bugüne kadar Deli Dumrul gibi, ne yoksul ne varsıl, ne çocuk ne kadın, ne yaşlı ne genç, ne eşraf ne esnaf dinlemeden, hiçbir ayrım gözetmeden, gözünü kırpmadan canlara kıydın. Ne merhamet nede şefkat semtine uğramadı. Azraille kurduğun bu dostluk ve işbirliği nereye kadar Koronavirus?
Belli ki doymayacaksın, öldürmekten usanmayacaksın. Ne zaman duracaksın, ne zaman vazgeçeceksin bu seri katillikten? Sana hiçbir sözümün geçmeyeceğini bilirim. Bilirim ki, bu dünyayı cehenneme çevirmeye yemin etmişsin. Yapma, etme, eyleme. Dur artık dur. Bu öfkeni bir kez olsun gemlede, dünlerimiz ömür boyu hatıralarımızda bırakma...
Satırlarıma son verirken, selam eder, uzaktan gözlerinden öperim...