Bilim İletişimi Ofisi, bilimsel bilgiyi geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla yapay zekâ destekli içerik üretimine de başladı. Halka yapay Zeka’yı tanıtmak ve ulaşılabilir kılmak için Podcast, videocast gibi içerikler üretilmeye başlandı.
Burada bilimsel yayınlarda kullanılmak üzere geliştirilen bu yeni uygulamalarla, bilimsel literatür halkın anlayabileceği dile dönüştürülerek daha erişilebilir hale geliyor. Konuyla ilgili olarak ÇOMÜ Bilim Ofisi’nden Araştırma Görevlisi Ülkü Sönmez, yapay zekânın bilim iletişimindeki yeri ve gelecek projeleri hakkında dikkat çeken değerlendirmeler paylaşıldı. Ayrıca Yapay Zeka'nın kullanım alanı ile ilgili hayatımıza getirdiği kolaylıkları aktardı.
“Yapay zekâyla bilgi derinleşiyor, zaman kazanıyoruz”
Sönmez, Bilişim İletişimi Ofisi'nin ÇOMÜ Kurumsal İletişim Direktörlüğüne bağlı Medya Merkezi çatısı altında faaliyet gösterdiğini belirterek, “KampüsCast, ÇOMÜ TV, Kampüs FM gibi platformlarda yer alan içerikleri yapay zekâ araçlarıyla daha verimli hale getirmek amacıyla yola çıktık” dedi.
Bilgiye ulaşmanın hızlandığını ancak önemli olanın bu bilgiyi toplumla doğru yöntemlerle paylaşmak olduğunu belirten Sönmez, “Yapay zekâ araçları sayesinde zaman kazanıyoruz. En önemlisi de bilimsel bulguları herkesin anlayabileceği bir dile çevirerek anlatabilir hale geliyoruz” ifadelerini kullandı.
Bilgi üretiminde GPT teknolojileri devrede
Proje kapsamında kullanılan araçlar arasında ChatGPT, Gemini AI, DeepSeek ve Google destekli NotebookLM gibi gelişmiş yapay zekâ platformları yer alıyor. Özellikle literatür tarama aşamasında yapay zekâdan yararlandıklarını belirten Sönmez, “Tıpkı bir tez çalışması gibi yüzlerce kaynaktan elde edilen bilgiler yapay zekâ aracılığıyla analiz edilerek özetleniyor. Bu verileri sadeleştirerek 10 temel başlığa indiriyoruz. Ardından bu içerikler podcast metnine dönüştürülüyor ve seslendiriliyor,” diye konuştu.
“Podcast’ten Videocast’e: İnsan faktörünü devreden çıkardık”
Bilim Ofisi tarafından başlatılan podcast serisinin ilk bölümünün konusu çocuk psikolojisi oldu. Bu bölümden itibaren seslendirme dahil tüm içeriklerin yüzde 90 oranında yapay zekâ tarafından üretildiğini aktaran Sönmez, şu bilgileri verdi:
“İkinci bölümden itibaren insan müdahalesini minimum düzeye indirerek yapay zekânın literatürü tarayıp analiz ettiği, metne dönüştürdüğü, seslendirdiği bir sistem kurduk. Burada doğal dil işleme yeteneklerinin gelişmiş olması bize büyük avantaj sağladı. Böylece Bilim Ofisi olarak yapay zekâyla bilimsel içerik üretiminde yeni bir model geliştirmiş olduk.”
“Bilim insanı ve yapay zeka karşı karşıya tartışacak”
Yeni projelere de değinen Sönmez, Bilim Ofisi bünyesinde Kampüs AI isimli bir video içerik serisinin hazırlandığını açıkladı. Bu projede yapay zekâ karakterlerinin birbirleriyle tartıştığı sahnelerin ardından, gerçek uzmanlar ile yapay zekâ arasında diyalog kurulan yeni bölümlerin yayınlanacağı belirtildi. Sönmez, “Önümüzdeki dönemde yapay zekâyla bir bilim insanını aynı platformda tartıştırarak bilimsel konularda farklı perspektifler sunmayı planlıyoruz,” dedi.
Görsellikte insan katkısı devam edecek
Görsel içerik üretiminde hâlen insan müdahalesine ihtiyaç duyduklarını da belirten Sönmez, “Videocast’lerde kurgu, estetik düzenleme ve doğruluk kontrolü açısından insan katkısı hâlâ gerekli. Ancak bu alanda da yapay zekâ araçlarının hızla geliştiğini söyleyebiliriz. Yakın gelecekte bu müdahalelere bile ihtiyaç duyulmayabilir,” ifadelerini kullandı.
“Yapay zekâ ile bilim iletişimi yeniden şekilleniyor”
Röportajın sonunda, bilim iletişimi alanında kullanılan yapay zekâ araçlarının sadece veri üretimiyle sınırlı kalmadığını belirten Sönmez, “Aslında bir GPT modeli gibi, bilim iletişimine yönelik bir sistem kurduk. Artık bu araçlarla çok daha az editoryal düzenlemeyle, doğrudan kullanılabilir içerikler elde edebiliyoruz. Bu durum hem akademiye hem de halka yönelik bilim anlatımında yeni bir dönemin kapılarını aralıyor,” dedi.