Modern Tarihin En Uzun Başkent Kuşatması: Saraybosna

Modern tarihin en uzun başkent kuşatması olan Saraybosna kuşatması, günümüzden 31 yıl önce, 5 Nisan 1992’de başladı ve tam 1425 gün sürdü.

Yugoslavya’dan kopan Slovenya ve Hırvatistan'ın bağımsızlığı 15 Ocak 1992 tarihinde Avrupa Birliği tarafından kabul edildi. Ancak Avrupa Birliği Bosnak Hersek’in bağımsızlığı için referandum yapılmasını istedi. Bu kararın ardından Bosna-Hersek Parlamentosu yaklaşık 4 milyon nüfusa sahip Bosna-Hersek'teki bütün etnik grupların yani Müslümanların (%44), Ortodoks Sırpların (%32) ve Katolik Hırvatların (%18) katılımıyla 29 Şubat-1 Mart 1992 tarihinde referandum yapılmasını kararlaştırdı. Yugoslavya’nın başkenti Belgrad gibi Bosna’da yaşayan Sırplar da bu ayrılığa karşıydı. Bosna’da yaşayan Sırplar katılımı düşürerek yapılan referandumun geçersiz sayılması için boykot kararı aldı.

Ancak tüm engellemelere rağmen nüfusun %63.4'ü sandığa giderken, sandığa giden seçmenin %99.43'ünün bağımsızlıktan yana oy kullandı. Bunun üzerine devlet başkanı Aliya İzzetbegoviç, “Sorun referandumla çözüme kavuşmuştur. Bosna artık bağımsızdır ve uluslararasında da tanınmak istemektedir.” şeklinde açıklama yapmıştır. Devlet başkanı Aliya İzzetbegoviç 3 Mart 1992’de Bosna-Hersek Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilan etti.

Bosna Hersek'in, referandum ile bağımsız bir devlet olmasının hemen ardından 5 Nisan 1992'de Saraybosna Sırp birlikler tarafından kuşatıldı. Kuşatmada ilk hayatını kaybedenler Saraybosna Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Suada Dilberovic ile Bosna Hersek Meclisi'nde çalışan iki çocuk annesi Olga Sucic, Sırp paramiliter birliklerin saldırıları sonucu Vrbanja Köprüsü'nde hayatlarını kaybetti. Sırplar, Müslümanların çoğunlukta olduğu bölgelere saldırmaya başlaması üzerine saldırılar ülke geneline yayıldı. Bu kuşatma ile ülke genelinde Foça katliamı, Visegrad katliamı, Markale pazar yeri katliamları ve Srebrenica katliamı gibi tarihin asla unutmayacağı olaylar yaşandı.

Peki Saraybosna halkı 1425 gün kuşatmaya nasıl dayandı?

Modern zamanların en uzun süren bu kuşatmasında Saraybosna’ya günde 4.000 mermi isabet etti. Neredeyse hasar almamış bina kalmadı. Sokaklarda keskin nişancı ve bomba tehdidi bulunmayan yer kalmadı. Kaynakların yokluğu, altyapının zarar görmesi dışında hareket özgürlüğü de yoktu.

Saraybosna ile Birleşmiş Milletler’in kontrolü altındaki havalimanı arasında, 1993 yılının Mart ve Haziran ayları arasında 1 metre genişliğinde, 1,6 metre yüksekliğinde ve 800 metre uzunluğunda gizli bir tünel kazıldı. Saraybosna Umut Tüneli adı verilen tünelle her gün 3.000-4.000 arası Bosnalı asker ve sivil, 30 ton civarında gıda, insani yardım ve cephanenin şehre girmesini sağladı. Ayrıca her ne kadar yetersiz olsa da Birleşmiş Millet tarafından, hava ikmali ile gıda ve ilaç yardımları yapıldı. Şehirdeki ağaçlar ısıtma ve yemek pişirmek için kullanıldı. Gerçekleşen bombardıman nedeniyle yaşam yeraltında devam etti. Binaların kırılan pencereleri, BM’nin verdiği muşambalarla kapatıldı. Keskin nişancı ateşinden kaçınmak için güvenli bölgeler belirlendi. Yüksek duvarlar, yanmış arabalar ve metal çit kalıntıları güvenli geçişlerde siper olarak kullanıldı. Savaş sırasında sınırlı da olsa Oslobodjenje Gazetesi ve çeşitli radyo istasyonları yayın yaparak doğru bilginin yayılması konusunda çalıştı. Yeraltı sularını kullanan eski su çeşmeleri ve yağmur sularından faydalanıldı. Tencere ve yağ kutuları yeniden şekillendirilerek ısıtma ve pişirme için kullanıldı. Saraybosna’nın her yerinde kentsel bahçeciliğe başlandı. Balkonlardaki saksılarda hem evin ihtiyacı için hem de takas için gıda yetiştirildi. Ev yapımı basit silahlar imal edildi. Elektrik kesintileri ile baş etmek için yerel nehirlere ev yapımı su değirmenleri kuruldu ve elektrik enerjisi elde edildi. Ev içi aydınlatmalar için bisikletler ve dinamo düzenekleri ile elektrik üretildi. Su tüketimi optimize edilerek atık sular defalarca yeniden kullanıldı. Dünya’nın gözü önünde bu hayatta kalma mücadelesi uğruna yaptıkları araç-gereçler ve kullandıkları yöntemler onların hayatta kalmasını sağladı.

Bu kanlı savaş, 21 Kasım 1995 tarihinde ABD'nin Ohio eyaletindeki Dayton Hava Üssü'nde, ABD'li diplomat Richard Hallbrooke'un girişimleriyle Boşnak Aliya İzzetbegovic, Sırp Slobodan Milosevic ve Hırvat Franyo Tucman tarafların anlaşmasıyla sona erdi.

Saraybosna kuşatmasının son sivil kurbanı ise 9 Ocak 1996’da, Bosna Hersek Parlamento binası yakınlarında bir tramvaya saldırı sırasında hayatını kaybeden Mirsada Duric olmuştu. Barış Anlaşması’nın imzalanmasından sonra gerçekleşen saldırının failleri halen bulunamadı.

5 Nisan 1992 tarihinde saldırıya uğrayan Saraybosna, 29 Şubat 1996 tarihine kadar kuşatma altında kaldı.​​​​​​​ Bu kuşatmada 1601'i çocuk olmak üzere toplam 10.514 kişi hayatını kaybetti. Saraybosna kuşatılması ile başlayan ve ülkenin dört bir yanına yayılan savaşta 3,5 yıl içinde 312.000 sivil hayatını kaybetti ve 2 milyona yakın insan evlerini terk etmek zorunda kaldı.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar İsim, Şehir, Olay- Kahraman Uzan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kaleninsesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kaleninsesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kaleninsesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kaleninsesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.