Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin geçtiğimiz günlerde okullardaki serbest kıyafeti gelecek dönem kaldıracaklarını ve tekrar formaya geçileceğini açıkladı. Eğitim İş Çanakkale Şubesi Başkanı Serkan Serbes duruma tepki göstererek gerçek sorunun bu olmadığını, çocukların ve öğretmenlerin çözülmesi gereken öncelikli sorunları olduğunu dile getirdi. Serbes şöyle konuştu: Eğitimde şekilden ziyade içeriğe ağırlık verilmesi gerekiyor. Biz sürekli şekille, okul binaları ile ya da başka şeylerle ilgileniyoruz. Eğitim öğretimi ikinci kısma atıyoruz. Bu bana oylama taktiği gibi geliyor, çünkü sürekli başa dönüş var. Bir şeyler değiştiriyoruz, olmuyor sonra yeniden başa dönüyoruz. Kıyafeti yıllarca tartıştık. Bizim kıyafetten çok daha önemli şeylerimiz var. Okul güvenliği, giriş çıkışlar, eğitimin öğretimin ağırlık kazanması, öğretmenlerin huzur içinde çalışması, çocuklarımızın okul bitince bir meslek sahibi olabilme rahatlığı ve huzuruna sahip olmak gerekirken biz; okullar kaç katlı olacak? Hangi okulu hangi okula taşıyacağız? Serbest kıyafet mi? Forma mı? Günü kurtaracak tartışmalarla boğuşup duruyoruz. Asıl konulardan uzaklaşıyoruz.”
Geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşen Yüksek Öğretim Kurumlarına Geçiş sınavı ile ilgili de konuşan Serbes sistemi eleştirdi. Serbes: “Burada asıl sorulması gereken daha yeni sınavları bitirdik. Sınavlar ne kadar amacına ulaştı? Memnunlar mı hiç bunu tartışmıyoruz. Soruların kolay olması ya da zor olması çok bir şey değiştirmiyor. Bu seçme sistemi yanlış bir sistem zaten. Çocukları biz yeteneğine göre değerlendirmiyoruz. Akademik sınavla her şeye bir anda karar veriyoruz. Sürekli Avrupa’dan bazı şeyleri alıyoruz ama diğer kısımları görmemezlikten geliyoruz. Çocuğun ilgi alanı nedir? Deniyor ya ‘Başarısız öğrenci yoktur. İlgi alanı farklı öğrenci vardır’ diye. Biz o ilgi alanlarına ulaşmamız gerekiyor. Çocuk hangi alanda başarılı olur? Hangi mesleği seçebilir? Biz teknik bir sınav yapıyoruz. O çocuğun sağlık durumu, psikolojisini göz ardı edip yaftalıyoruz. Ondan sonra atıyoruz. Sonra da bitirince meslek sahibi olabilir miyim? İstemediği bir meslekte 40 yıl boyunca çalışma zorunluluğu. Kademeli bir sistemi maalesef oturtamıyoruz. Oturtmak gibi de bir niyetimiz yok. Aynı şeyleri tekrar tekrar deniyoruz.” şeklinde konuştu.
